"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 2002 yılında evlendiklerini ve bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının davranışları neticesinde tarafların 2017 yılından beri ayrı yaşadıklarını, davalının daha önceden açmış olduğu boşanma davasından feragat ettiğini ancak davalının ortak hayat kurmaktan kaçındığını ve tarafların ayrı yaşamaya devam ettiklerini, tarafların evliliklerinin bu noktaya gelmesinin nedeninin davalının aşırı kıskanç, huzursuz tavır ve davranışları ile psikolojik baskısının olduğunu, davalının muska yaptırarak müvekkilini mağdur etmeye çalıştığını, evlilik birliği sorumluklarını yapmadığını, davalının iddialarını kabul etmediklerini beyanla, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nadaniyle boşanmalarına, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacının başka bir bayanla ilişkisinin ortaya çıkması neticesinde tarafların evliliklerinin bozulduğunu, müvekkilinin boşanma davası açtığını ancak çocuğunu ve ilişkisinin geçici olacağını düşünerek davacıyı affettiğini, müvekkilinin, davacının bu olay sonrasında evine döneceğini düşünmüş ise de bunun gerçekleşmediğini, davacının başka bir kadınala halen ilişkisine devam ettiğini, tarafların 2017 yılından beri ayrı yaşamalarının nedeninin davacının sadakatsizliği olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının kusurunun ispatlanamadığı, evlilik birliğinin davacının kusurlu tutum ve davranışları sonucu temelinden sarsılmış olduğu ve tam kusurlu davacının boşanma davası açma hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, yerel mahkemece davalının feragat edilmiş olan davadaki iddialarına dayanılarak hatalı değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, davalarının ispatlandığı halde eksik değerlendirme yapıldığını, evlilik birliğinin fiilen bittiğini, müşterek hayatın davalının kusurlu davranışları nedeniyle kurulamadığını, kusurlu olan tarafın davalı olduğunu beyanla, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Dava vekili, davalının feragat ettiği davadaki iddialarına dayanılarak hatalı değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, davalarının ispatlandığı halde eksik değerlendirme yapıldığını, müşterek hayatın davalının kusurlu davranışları nedeniyle kurulamadığını ve kusurlu olan tarafın davalı olduğunu, evlilik birliğinin fiilen bittiğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.