Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10691 E. 2023/3273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, manevi tazminat, nafaka ve maddi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/101 E., 2022/1101 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/101 E., 2019/1049 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik süreci boyunca aile birliğinden doğan yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmediğini, sürekli kendisini borç altına soktuğunu ve borçlarını ödemediğini, ortak çocuğun eğitim masraflarını üstlenmediğini, erkeğin yapmış olduğu borçların müvekkili tarafından ödendiğini, erkeğin öfke kontrolü sorunu olan biri olduğunu, davalının sinirlendiğinde kafasını duvarlara vurduğunu, vücuduna faça attığını, evlilik süresi boyunca müvekkiline ve ailesine küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, mehir bedeli olarak taahüt edilen 100 gr altının aynen ya da güncel bedelinin müvekkiline iadesine, müvekkili ve ortak çocuk yararına aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL'den toplam aylık 2.000,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, ... ile uzun yıllara yayılan gayri meşru ilişki yaşadığını öğrendiğini, birlikte olduğu ve dava içerisinde ilişkisini kabul ettiği iki çocuk babası ...'un evliliğinin de sonlandırılmasına sebebiyet verdiğini, uzman raporunda kadının ilgili şahıs ile birlikteliğini müşterek çocuğun yanında da devam ettirdiğini ikrar ettiğini, müvekkilinin eşinin kendisini ikna etmesi ile boşanmaya evet dediğini, ...'un eski eşinin müvekkiline evliliğin bitişinin kadının sebep olduğunu söylediğini, müvekkilinin ...'un yanında kız evladının yaşamasını istemediğini belirterek, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.02.2017 tarihli, 2016/941 Esas, 2017/153 Karar sayılı kararıyla, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile velâyeti anneye verilen çocuk arasında, kişisel ilişki kurulmasına, taraflarca karşılıklı olarak maddî manevî tazminat, eşya ve nafaka istenmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının başka bir erkekle birlikteliğinin öğrenildiğini, zina nedeniyle boşanmaya ve küçüğün velâyetinin kendisine verilmesi için kararın kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.11.2017 tarihli, 2017/1892 Esas, 2017/1198 Karar sayılı kararıyla anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki, diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığı, anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma (TMK 166/1-2) olarak görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yeniden görülmesi için tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadına ve ailesine kötü söz ve hakaretlerde bulunan, birlik görevlerini ihmal eden, kadını borçlandıran erkeğin az, sadakat yükümlülüğünün ihlal eden kadının ağır kusurlu olduğu, kişilik hakları ihlal edilen erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın ağır kusurlu olduğundan tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi gerektiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu olan Erva ...'un velâyet hakkının anneye verilmesine, baba ile velâyeti anneye verilen ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının maddî manevî tazminat ve yoksulluk taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminat takdiri ile tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 200,00 TL artırılarak 600,00 TL olarak devamına, nafakanın kararın kesinleşmesi halinde iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının mehir alacağı talebinden vazgeçilmiş olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, sadakatsiz olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle ... kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, sadakatsiz olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi,erkek lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun hangi tarafta olduğu, erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi,174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.