Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10700 E. 2023/1657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının yerindeliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama ilkeleri gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesi ile özetle; davalının müvekkiline ve müşterek çocuğa karşı manevî ve fiziki şiddet uyguladığını, hakaret içeren sözler sarf ettiğini,, sürekli dövdüğünü, aç bıraktığını iddia ederek,evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına,1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına,150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, davacı tarafın kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2017 tarih, 2016/317 Esas, 2017/546 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk ...'ın velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacı için 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine 7.000 TL maddî,10.000 TL manevî tazminatın kararın kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin12/02/2019 tarih ve 2017/3440 Esas, 2019/21 6sayılı kararı ile davacı kadının cevaba cevap dilekçesinin davalı erkeğe tebliğ edilmeyerek, ikinci cevap hakkı tanınmadan ön inceleme duruşması yapıldığı gerekçesi ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2019/156 Esas, 2020/223 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk ...'ın velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacı için 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine 7.000 TL maddî, 10.000 TL manevî tazminatın kararın kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

D.Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.06.2021 tarih ve 2020/1363 Esas, 2021/1145 Karar sayılı kararı ile boşanmanın kabulü ve tedbir nafakası yönünden istinaf başvurusu bulunmadığı değerlendirilerek, davalının ikinci cevap dilekçesinde vakıa olarak bildirdiği kadının hakaretine yönelik iddia yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaması ve kadının yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden adına kayıtlı taşınmazlar ve kira gelirinin bulunup bulunmadığına ilişkin davalı iddiası üzerinde durulmadan karar verilmiş olmasının eksik inceleme olduğu gerekçesi ile mahkeme kararının istinaf konusu edilen kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, yoksulluk ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kaldırılmasına, bu yönlerden yeniden hüküm kurulması üzerine İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair yönlerden hükmün kesinleştirilmesine karar verilmiştir.

E.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine hakaret ettiği, küfür ettiği, şiddet uyguladığı gerekçesi ve küçüğün yaşı, uzman raporu ve yüksek menfaati doğrultusunda müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının devamına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk lehine 300,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, 7.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, velâyet, iştirak nafakası ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davacı kadın vekili; iştirak nafakası ve tazminat miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, buna karşılık davacı kadının 15.03.2016 tarihinde davalı erkeği ... Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet ettiği dilekçesinde " sanık ruh hastası olduğundan %49'luk raporuna güvenerek beni öldürmekle tehdit etmektedir" demiş olmasının mahkemenin de kabul ettiği üzere şikayet hakkı kapsamında olup, bu beyanlarını sürekli olarak kullandığı hususunun davalı tarafından ispat edilemediği, davalının şiddet eylemleri karşısında davacının şikayet dilekçesinde kullandığı kelimelerin ona kusur olarak yüklenemeyeceği, davacı kadının 15.03.2016 tarihli dilekçesi üzerine davalı erkeğin ceza yargılamasında beraat etmesinin davalının diğer kusurlarını ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki, ceza dosyasında basit tehdit suçundan yargılanıp, bu konuda mahkemece davalı erkeğe de kusur verilmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin, mahkemece belirlenen kusur tespitinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı erkeğin emekli olduğu, adına kayıtlı kredisi devam eden bir taşınmaz bulunduğu, SGK'dan alınan son maaş durumuna göre 1.237,00 TL maaş aldığı, 2016 yılında yapılan zabıta araştırmasında maaşının 2.100,00 TL olarak tespit edildiği, davacı tanıklarınca davalının taksicilik yaptığı belirtilmiş ise de; bu iddianın başka delillerle ispat edilemediği, SGK sorgusuna göre davalının sigortalı olarak en son taksi işletmesinde 27.05.2017 tarihinde çalışmasının olduğ, davacı kadının yargılama aşamasında ...'de bir dairesinin olduğu, Takbisden yapılan araştırmaya göre bu taşınmazın yargılama sırasında satıldığı, her ne kadar yapılan son ekonomik durum araştırmasına göre kadının kira gelirinin bulunmadığı sabit ise de, taşınmazın satışı ile gelir elde etmiş olduğu, boşanma kararının 22.09.2020 tarihinde kesinleştiği, SGK kaydına göre kadının kararın kesinleşmesinden hemen sonra 01.10.2020 tarihinden itibaren yetim aylığı almaya başladığı, yetim aylığının şuanda 2.934,17 TL olduğu, annesi ile birlikte oturup, kira ödemediği, böylece taraf gelirlerinin birbirine yakın olup, 4721 sayılı Kanun'unun 175 inci maddesi koşullarının davacı kadın lehine oluşmadığı, müşterek çocuk lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de; mahkemece verilen ilk kararda, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve bu karara karşı davacı kadın istinaf yoluna başvurmadığından, ilk kararda verilen nafaka miktarının davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak tesis ettiği gerekçesi ile davalı erkeğin iştirak nafakası miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, iştirak nafakası miktarı yönünden hüküm ve gerekçenin yukarıda belirtilen şekilde düzeltilmesine ve yeniden karar verilmesine, davalı erkeğin sair, davacı kadının iştirak nafakası miktarı ve tazminat miktarına ilişkin istinaf dilekçesinin usulden, yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, hükmün boşanma yönünden kesinleştiği tarihten itibaren aylık 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak, davacı anneye verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasının reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayılı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasının reddinin ve tazminatların verilme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi nin birinci fıkrası ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.