"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/310 E., 2022/1779 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Av. ... vd.
DAVA TARİHİ : 02.01.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/2 E., 2020/251 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların davalı erkeğin annesi ile beraber yaşadıklarını, davalı erkeğin annesinin sürekli müvekkiline hakaret ettiğini ve evden kovduğunu, davalı erkeğin de annesinin müdahalesine sessiz kaldığını, şiddet uyguladığını, psikolojik baskı yaptığını, 26.12.2018 tarihinde davalı erkeğin müvekkiline şiddet uygulayıp evden kovduğunu, telefonunu aldığını, bu olay nedeni ile müvekkilinin ailesinin evine gittiğini, davalı erkeğin müvekkilinin ailesinin evine gelip kardeşini darp ettiğini, davacı kadın ve ailesini tehdit ettiğini, çocuğu alıp geri vermediğini, evin kilidini değiştirdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasının, davacı kadın için aylık 250,00 TL yardım nafakasının, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin ve çeyiz eşyalarının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 26.12.2018 tarihine kadar sorun olmadığını, 26.12.2018 tarihinde müvekkilinin davacı kadını şahsi temizliği hususunda uyarması üzerine tarafların tartıştıklarını ancak bahsedildiği gibi şiddet olaylarının olmadığını, davacı kadının ertesi gün eve gelip eşyalarını toplayıp evi terk ettiğini, davacı kadının çocuğa da gerekli özeni göstermediğini, çocuğun bakımını yapmadığını, davacı kadının şahsi temizliğinin yanı sıra evin temizliği ile de ilgilenmediğini, ortada bir sebep yokken evi terk ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı karşı davacı erkeğe verilmesine, çocuk için 750,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 20.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı karşı davalı kadının yaşam alanının temizliği ile kişisel temizliğine ve ortak çocuğun temizliğine yeterince dikkat etmediği ve özen göstermediği, davalı karşı davacı erkeğin ayrılıkla sonuçlanan 26.12.2018 tarihli olayda eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin evden ayrıldığı 27.12.2018 günü eşinin babasının evine giderek ortak çocuğu istediği ancak eşini istemediğini söylediği, eşi ve ailesini tehdit ettiği, eşinin erkek kardeşine saldırmaya çalıştığı, boşanmaya sebep olan bu olaylarda davacı karşı davalı kadının hafif, davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporları, annenin çocuğa karşı olumsuz tutum ve davranışta bulunduğuna dair delil bulunmadığı, çocuğun yaşı itibari ile anneye bağımlı olup anne bakım ve ilgisine muhtaç olduğu gerekçesi ile ortak çocuğun velâyetinin davacı karşı davalı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuğun bakım ve giderlerine babanın katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile çocuk yararına dava tarihinden karar tarihine kadar 300,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 400,00 TL`ye çıkarılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamı ile davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının da çalışması nedeni ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kusur durumu ve boşanmaya sebep olan olayların davacı karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması nedeni ile 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, çeyiz eşyası alacağı davasının da açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili, mahkemece belirlenen kusur belirlemesinin ve davacı karşı davalı kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı karşı davalı kadının temizliğine dikkat etmediği ispat edilmişken çocuğun velâyetinin kadına verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kişisel ilişkinin daha geniş kapsamlı düzenlenmesi gerektiğini, nafaka miktarının çok yüksek olduğunu, kadının davasını ispat edemediğini, ziynet eşyalarının kabulünün hatalı olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, nafakalar, ziynet alacağı davasının kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ileri sürülen istinaf nedenlerinin, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesi ile davalı karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili, Mahkemece belirlenen kusur belirlemesinin ve davacı karşı davalı kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı karşı davalı kadının temizliğine dikkat etmediği ispat edilmişken çocuğun velâyetinin kadına verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kişisel ilişkinin daha geniş kapsamlı düzenlenmesi gerektiğini, nafaka miktarının çok yüksek olduğunu, kadının davasını ispat edemediğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun ağırlığının hangi tarafta olduğu, kadının boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin hangi tarafa verilmesi gerektiği, kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı, kadın yararına manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Velâyeti, davacı karşı davalı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında yazın, Temmuz ayında kurulan on beş günlük kişisel ilişki yetersizdir. Yaz tatilinde babalık duygularını tatmine elverişli, çocukların da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli ve daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun`un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı karşı davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı karşı davacı erkek vekilinin kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3. Bendinin ikinci paragrafındaki '' her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00 dan 15. günü saat 18.00 a kadar '' kelimelerinin çıkartılarak yerine '' her yıl 1 Temmuz saat 10.00 dan 31 Temmuz saat 18.00’a kadar'' kelimelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.