Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10755 E. 2023/844 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce kesinleşen hususlara rağmen mahkemenin tekrar hüküm kurup kurmadığı ve Yargıtay'ın onama kararının gerekçesiz olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki kararlarında kesinleşen hususlara rağmen mahkemece tekrar hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, Yargıtay'ın onama kararının ise yasal ve hukuki dayanakları gösterilerek verildiği ve karar düzeltme isteminin 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmadığı değerlendirilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyulmasına, kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ziynet alacağının bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; velâyetin babaya verilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.02.2016 tarih ve Esas ve 2016/111 Karar sayılı kararı ile erkeğin görev ve sorumlulukları yerine getirmediği, evi, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, her bir çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı 200 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 3000 TL maddî, 3000 TL manevî tazminata, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından ziynet alacağının reddi yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise boşanma davasının tümü yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.

2.Dairemizin 20.11.2018 tarih ve 2017/4765 Esas, 2018/13214 karar sayılı kararı ile Mahkemece belirlenen erkeğin kusurları yanında kadının da birlikte yaşamaktan kaçındığı ve sık sık evi terk ettiği, gerçekleşen kusurlara göre tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilmeyeceğini, ortak çocuk 23.01.2009 doğumlu Durmuş ...'nin hakim tarafından bizzat beyanın alınarak velâyet konusunda karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün kusur belirlemesi, kadının yararına hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiği, çocuk Durmuş'un velâyeti yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

3.Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş ve bozma kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiştir.

4.Mahkemenin bozmaya uyularak verdiği 20.02.2020 tarih ve 2019/1613 Esas, 2020/112 Karar sayılı kararı ile tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, her biri için ayrı ayrı olmak üzere aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından, kesinleşen yönlerden hüküm kurulması, kişisel ilişki ve nafaka miktarları; davalı erkek vekili tarafından ise yoksulluk nafakası, kişisel ilişki ve kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulması yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.

2.Dairemizin 12.11.2020 tarih ve 2020/5057 Esas, 2020/5692 Karar sayılı kararı ile Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, boşanma davasının kabulü, ortak çocuklar Hayrunnisa ve Mert'in velâyetleri, bu çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki, bu çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, ziynet eşyası ve mal rejimin tasfiyesine yönelik kurulan hükümler, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen kararlar Dairemizin 20.11.2018 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği halde Mahkemece bozma sonrası verilen kararda bu yönlerden tekrar hüküm kurulduğu kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmadığından bahisle bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

3.Mahkemenin bozmaya uyularak verdiği 25.05.2021 tarih ve 2021/21 Esas, 2021/400 Karar sayılı kararı ile bozma ilamında da gösterildiği üzere tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu eş yararına tazminata karar verilemeyeceğinden davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ortak çocuk Durmuş ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından iştirak nafakalarının miktarları ve ortak çocuk Durmuş ...'nin velâyeti yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.

2.Dairemizin 20.12.2021 tarih ve 2021/9226 Esas, 2021/9715 Karar sayılı kararı ile bozmadan sonra kurulan hükümle bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve ortak çocuk Durmuş ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden yeniden karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmasına, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmeyeceği de belirtilerek sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

3.Mahkemenin bozmaya uyularak verdiği 17.06.2022 tarih ve 2022/115 Esas, 2022/460 Karar sayılı kararı ile tarafların talepleri hakkında verilen hükümlerin kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

D. Dördüncü Onama Kararı

1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2.Dairemizin 25.10.2022 tarih ve 2022/9040 Esas, 2022/8491 Karar sayılı kararı ile kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün bulunmadığı da belirtilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı erkek vekili karar düzeltme talebinde özetle; Dairenin onama kararının gerekçesiz olduğu, velâyet ve kişisel ilişki hükümlerinin hatalı olduğu, kadının yoksulluğa düşmediğini bu nedenle kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek mahkemenin usul ve kanuna uygun olmadığını ve karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca karar verilip verilmediği, kesinleşen yönlere ilişkin itirazların incelenip incelenemeyeceği, kamu düzenine aykırı bir yön bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında belirtilen açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.