Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10758 E. 2023/1504 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocukla kişisel ilişki düzenlemesinin kapsamı ve bu düzenlemeye uyulmaması halinde velayetin değiştirilmesi ihtimalinin kararda belirtilip belirtilmeyeceği hususunda yaşanan anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çocukla kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde velayetin değiştirilebileceği hususunun Bölge Adliye Mahkemesi kararında ihtar edilmemiş olmasının eksiklik oluşturduğu, ancak bu eksikliğin düzeltilmesi mümkün olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca mahkeme kararının hüküm fıkrasına bu hususun eklenerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı baba dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, annenin çocuğu mahkemenin belirlediği gün ve saatler dışında babayla görüştürmek istemediğini, telefonla görüştürmemesi nedeniyle telefonla görüşme hakkı talep ettiğini, yaz tatilindeki görüşme hakkını yıllık iznini alabileceği tarihlerde kullanma talebinin anne tarafından reddedildiğini, hafta sonları kurulan kişisel ilişkinin cumadan başlamasını istediğini, her yıl resmi tatil ve bayram tatillerinin resmileşen tatil gün sayısının yarısı ve yarıyıl tatillerinin ikinci yarısı kişisel ilişki talep ettiklerini belirterek çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuk ile babanın mahkemenin belirlediği günlerde görüştüğünü ancak babanın bulunla yetinmeyip daha fazlasını istediğini, çocukla görüştüğünde annenin hayatı hakkında bilgiler almaya çalıştığını, annenin medeni halini araştırdığını, çocuğun babanın yeni eşini istemediğini, çocuğu aldığı zamanlarda bakımına özen göstermediğini, her hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin yargı içtihatlarına aykırı olduğunu iddia ederek davanın reddine; dava reddedilmediği takdirde ayda iki haftasonu, resmi tatil ve bayramlarda, yarıyıl tatillerinin yarısı, yazın bir ay ve perşembe günleri 10 dakika telefonda görüşmek suretiyle kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uzman raporlarında çocukla babası arasında mahkemece uygun görülecek zaman dilimlerinde kişisel ilişkinin düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına olacağının belirtildiği gerekçesi ile; çocukla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları cumartesi günü sabah saat 10.00' dan pazar 18.00'e, dini bayramların ikinci günü 10.00'dan üçüncü günü 20.00'ye, her yıl ikinci ara tatilinde cumartesi günü 09.00'dan takip eden cuma günü 18.00'e, her yıl babalar günü 10.00'dan 19.00'a, her yıl sömestr tatilinin ilk günü 10.00'dan yedinci günü 18.00'e, her yıl ağustos ayının birinci günü 10.00'dan yirminci günü 20.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına; çocuk hangi ebeveynde olursa olsun, her türlü iletişim vasıtası ile çocuk ile akşam 17.00-19.00 saatleri arasında arama ve iletişime geçme hakkının bulunmasına, iletişimde bulunurken tarafların birbirlerinin aleyhine konuşmaması ve özel hayatını sorgulamamasına, davacı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul edilmesine karşın kişisel ilişkinin öncekine nazaran sınırlandırılmış olduğunu, her hafta sonu kişisel ilişki talep ettiklerini, resmi bayramlar yönünden resmileşen tatil günü sayısının yarısı kadar olan kişisel ilişki süresinin azaltıldığını, yine yaz tatilindeki kişisel ilişkinin de azaltıldığını, yılbaşı, doğum günü ve milli bayramlarda ilişki talebinin dikkate alınmadığını, telefon görüşmesinin görüntülü olmasına hükmedilmesi gerektiğini, kararda taraflara çocuğun durumu konusunda bilgi verme yükümlülüğüne hükmedilmediğini ve kişisel ilişki hükümlerine uyulmaması halinde velâyetin değiştirilebileceğinin ihtar edilmediğini belirterek; kararın kaldırılıp talepleri gibi hüküm kurulmasını talep etmiştir.

2.Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın taleplerinin kısmen kabul edilmesine karşın davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, babaya çocuğu arama ve iletişime geçme hakkı verilirken gün ve iletişim süresi belirlenmemiş olmasının infazda tereddüt oluşturduğunu, davacının her gün iki saat telefonla görüşmek istediğini belirterek kararın kaldırılarak yeni hüküm kurulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma kararı ile tarafları zor durumda bırakacak şekilde her hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin annenin her hafta sonu eve bağlı kalınmasına neden olacağı, Mahkemece bu ilişkinin değiştirilmesi doğru ise de, çocuğun yaşı, babalık duygularının tatmini ve çocuğun baba sevgi ve şefkatine olan ihtiyacı itibariyle, daha uygun süreli ve şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağı, her ne kadar taraflar arasında telefonla iletişim kurma yönünde anlaşma var ise de, çocuğu zorlayacı şekilde iletişim vasıtasıyla iletişim kurulmasının infaza da elverişli olmadığı, davanın kabul edilmesi sebebiyle kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasının doğru olduğu gerekçesi ile; davacı annenin yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine; sair istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kişisel ilişkiye dair ilgili hükmünün kaldırılmasına, çocuk ile baba arasında, her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları cumartesi günleri saat 10.00'dan pazar günleri 18.00'e, dini bayramların ikinci günü 10.00'dan üçüncü günü 18.00'e, her yıl yarıyıl tatilinin birinci günü 10.00'dan yedinci günü 18.00'e, babalar günü 10.00'dan 18.00'e ve her yıl temmuz ayının birinci günü 10.00'dan otuz birinci günü 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişki kararının karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; babanın ..., çocuğun da Edremit'te yaşaması nedeniyle bayram, resmi tatiller, yaz tatili, yarıyıl tatili ve ara tatillerde kişisel ilişkinin uzun tutulmasını talep ettiklerini, telefonla iletişim hakkının kaldırılmasının doğru olmadığını, son yasal düzenlemelerle bu hükmün infazının mümkün hale geldiğini, boşanma ilâmındaki dini ve resmi bayramlar yönünden resmileşen tatil günü sayısının yarısı kadar olan kişisel ilişki süresinin azaltıldığını, yılbaşı, doğum günü ve milli bayramlarda ilişki talebinin dikkate alınmadığını, kararda taraflara çocuğun durumu konusunda bilgi verme yükümlülüğüne hükmedilmediğini ve kişisel ilişki hükümlerine uyulmaması halinde velâyetin değiştirilebileceğinin ihtar edilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektirecek koşulların bulunup bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesinin kişisel ilişki hükmünün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı ve kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı baba vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Temyiz incelemesine konu Bölge Adliye Mahkemesi kararında kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesinin ikinci ve 324 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, çocuğun menfaatlerine aykırı olmamak kaydıyla velâyetin değiştirilebileceğine karar verilebileceğinin taraflara ihtar edilmemiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı baba vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı baba vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararında kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde velâyetin değiştirilebileceğinin kararda ihtar edilmemesine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin sonuna velâyet kendisine bırakılan anne tarafından “kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde çocuğun menfaatlerine aykırı olmamak kaydıyla velâyetin değiştirilmesine karar verilebileceğinin taraflara ihtarına” ibaresinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.