"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1851 E., 2022/1881 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/301 E., 2021/861 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarında dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı- karşı davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf katılma yoluyla temyiz eden davacı- karşı davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, uyuşturucu madde ve alkol kullandığını, erkeğin ailesinin kadına kötü davrandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, erkeğin ailesini istemediğini, hakaret ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, duygusal şiddet uyguladığını, iftira attığını, hastalığı ile ilgilenmediğini, tehdit ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadına ve ortak çocuklara ilgisiz olduğu, kadına hakaret ettiği, uyuşturucu madde kullandığı, kadını ve kadının ailesini tehdit ettiği, ortak çocuğun eline kürdan batırdığı, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadının ise ortak çocukların erkeğe baba demesine izin vermediği, erkeğe ismi ile hitap ettikleri, erkeğin hastalığı ile ilgilenmediği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocukların yaşları, fiilen anne yanında kaldıkları dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadının çalışmadığı, düzenli ve sürekli geliri bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 250.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, yasal şartları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının bulunmadığı, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin isabetli olmadığı, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe uyuşturucu madde kullandığı vakıası kusur olarak yüklenmişse de dinlenen tanık beyanlarının aktarıma dair olduğu ve bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların ise isabetli olduğu, kadına yüklenen kusurlu davranışlar yönünden ise erkeğin 2016 yılında ameliyat olduğu, dinlenen tanık beyanları uyarınca kadının, erkeğin ameliyatı sırasında yanında olmadığı sabit ise de evlilik birliğinin devam ettiği ve bu vakıanın af kapsamında kaldığı, çocuklarının babalarına ismi ile hitap ettiği vakıası yönünden ise çocukları bu konuda annenin yönlendirdiğine dair dosyada delil bulunmadığı ve bu vakıanın da kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğin, karşı dava dilekçesinde dayandığı diğer vakıaların ise ispatlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin ise doğru olduğu, velâyet düzenlemesinde, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarları ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmesinin ise isabetli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, erkeğin davasının reddine, kadın yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, 350.000,00 TL maddî tazminat, 350.000,00 TL manevî tazminat, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile her iki dava ve fer'îleri yönünden yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden...'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin ...'ten alınarak ...'e verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.