"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... l. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davada sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, erkeğin, bağımsız konut temin etmediğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, psikolojik şiddet uygulandığını, birlik görevini ihmâl ettiğini, davalı-karşı davacı erkek vekilinin karşı dava dilekçesinde dayandığı vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmâl ettiğini, hakaret ettiğini, aile içerisinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığını, iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden, bir kısım tanık beyanlarının evlilik birliğini sarsacak nitelikte olmadığı, bir kısım tanık beyanlarının ise neden ve saiki açıklanamayan soyut izahlardan ibaret olduğu ve asıl davanın ispatlanamadığı, karşı dava yönünden ise kadının, erkeğin hastalığı ile dalga geçtiği, erkeğin ailesinden birtakım maddî taleplerde bulunduğu, evlilik birliğinin devam ettirme adına bu taleplerin karşılanmasını istediği, ailesiyle görüşme yaptığı zaman onların tesirinde kalarak hareket ettiği, erkeğe hakaret ettiği, ortak çocuğun dünyaya gelmesi durumunda baba diye hitap ettirmeyeceğini söylediği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, asıl davanın reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, bu kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği tarafların ekonomik ve sosyal durumları hep birlikte değerlendirildiğinde erkek yararına 7.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması sebebiyle tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak karşı davanın kabulü ile asıl boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve erkek yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğin bağımsız konut temin etmediğinin ispatlandığı ve bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen ailesiyle görüşme yaptığı zaman onların tesirinde kalarak hareket ettiği vakıasına dair tanık beyanlarının soyut olduğu ve bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, yine kadına yüklenen ortak çocuğun dünyaya gelmesi durumunda baba diye hitap ettirmeyeceğini söylediği vakıasına dair tanık beyanının ise aktarıma dair olduğu ve bu vakıanın da kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu ve kadının davasının da kabulü gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına asıl dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın vekilinin, asıl boşanma davasının reddine, kusur belirlemesine, tedbir nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak tarafların boşanmalarına, kadın yararına asıl dava tarihi olan 26.04.2019 tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına yüklenen kusurlu davranışların isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve asıl boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının da usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tedbir nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ıncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.