Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10768 E. 2023/1707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, zina olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların kusur durumu, çocukların üstün yararı ve tazminatın belirlenmesi hususunda usul ve yasaya uygunluk gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının öfke problemi ve aşırı tüketim ve israfının olduğunu, müvekkili ile uzun süre cinsel ilişkiden kaçındığını, yaşanan son olayda müvekkilinin müşterek konuta gittiğinde müşterek çocuk ...'ın sürekli yatak odasının koridorunu göstererek ''burada baba burada ''dediğini, müvekkilinin şüphelenerek yatak odasına doğru gittiğini ve yatak odası gardrobu içerisinde bir erkek gördüğünü, müvekkilinin polisi aradığını, bina görevlisine bu adamı sorduğunda bu adamı davalının kardeşi zannettiğini ve dört yıldır buraya gelip gittiğini anlattığını, müvekkilinin, davalının yıllardır kendisini aldattığını ve müşterek çocukların buna şahit olduğunu, çocuklara kötü davrandığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, evlilik birliğindeki sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadının iddialarının asılsız olduğunu kabul etmediklerini beyanla, öncelikle zina nedeniyle, mümkün görülmez ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkil yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının maddî ve manevî müvekkili ile ilgilenmediğini, davacının, çocuklara anneniz öldü diyerek çocukları yönlendirdiğini, ikiz çocukların babasının ... adlı kişi olduğunu ve müvekkilinin ...ı ile aynı evde yaşadığını, çocukların anne ve babasının yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağını beyanla tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, çocuklar ve müvekkili için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 50. 000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre zina davasının ispatlandığı ve davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile, davacı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'nin velâyetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davacı erkeğin biyolojik çocukları olmadıkları anlaşılan ve halen kurum bakımında olan çocuklar ... ve ... ...'un velâyetinin taraflara verilmesine yer olmadığına, davalı kadının tedbir nafakası ile tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı erkek lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar kesinleştikten sonra çocuklar ... ve ... ...'a vasi tayin edilmesi için ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine bildirimde bulunulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili; boşanma kararını kabul ettiklerini, ancak diğer yönlerden mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilii kusurunun bulunmadığını, çocuklarının velâyetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini beyanla, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhlerine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri yönünden mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesince kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatların miktarında, davalı kadının tam kusurlu bulunması nedeni ile yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde, davalı kadının başka bir erkek ile birlikte yaşaması sebebi ile tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinde sosyal inceleme raporu ve çocuğun üstün yararı gereği velâyetin babaya verilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, çocuklarının velâyetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, aleyhlerine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile miktarlarının yerinde olmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhlerine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, zina olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, zinaya dayalı davanın kabulü, velâyet düzenlemesi, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile taraflar yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, birinci maddesi, 169 uncu maddesi, 161 inci maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 nci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı kadına yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.