Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10771 E. 2023/1718 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, maddi ve manevi tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1991 E., 2022/1812 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 17.11.2017 - 02.04.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... (...) Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/682 E., 2022/197 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferîlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, psikolojik rahatsızlığı olduğunu ve tedaviden kaçındığını, hakaret ve tehdit ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, erkek yararına toplam 50.000,00 TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekiline birleşen dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı-davacı erkek vekili tarafından birleşen davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin sürekli olarak fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesini engellediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, sürekli olarak şans oyunları ve kumar oynadığını, borçlandığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli olarak fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, kadının ailesi ile görüşmesini engellediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, sürekli olarak şans oyunları ve kumar oynadığını, kadını borçlandırdığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, iddia ederek birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına ve kadının annesine hakaret ettiği, kadının ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, şans oyunları oynadığı, birlik görevini ihmal ettiği, kadına ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, her ne kadar birleşen dava dilekçesinde, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakasına dayanılmışsa da bu iddianın ispatlanamadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların fiilen baba yanında kaldıkları, anne ile ortak çocuk ... arasında soruşturma dosyasının halen derdest olduğu, sosyal inceleme raporu içeriği birlikte değerlendirildiğinde velâyetin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları ve tarafların ekonomik, sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak birleşen davanın kabulü ile asıl boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının tazminat taleplerinin reddi ile erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin kısmen hatalı olduğu, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve kadını borçlandırdığı vakalarının ispatlandığı ve erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, erkeğin kusurlu davranışlarının ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararı dikkate alındığında hatalı yapıldığı belirtilerek kusur belirlemesi, tazminatların miktarları ve velâyet yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğin, kadını borçlandırdığı, bu vakanın da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, asıl davada kadına yüklenecek kusurlu davranışın ispatlanamadığı, dayanılan savcılık dosyasının da takipsizlik ile sonuçlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, evlilikte geçen süre, ihlâl edilen menfaati, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, davalı-davacı kadın vekilinin kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, davacı-davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle her iki dava ve fer'îleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili tarafından katılma yoluyla Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte kusur belirlemesi, tazminatların miktarları ve velâyet yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddinin, kadının davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin ve velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 335 inci ve devam maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran Fadime'ye iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.