"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1581 E., 2022/1428 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrek 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/291 E., 2022/302 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, kadının birleşen nafaka ve tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı- davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı- davalı ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davalı- davacı ... vekili Avukat Ahmet Furkan Sorucu geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli olarak kendisi ile tartışıp eşlik vazifelerini yapmadığı gibi çocuklarının bakımına da yardımcı olmadığını, sürekli olarak müşterek evi terk ederek bir yerlere gidip geldiğini, çocukları dövdüğünü, başına buyruk sorumsuzca davrandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan iddiaların doğru olmadığını, erkeğin müvekkiline psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuk istemediğini, kanser hastası olan annesi ile birlikte evden kovduğunu, küfrettiğini, aile sırlarını üçüncü kişilere anlattığını iddia ederek erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesini, boşanma kararı verilmesi durumunda müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2019 tarihli ve 2018/110 esas, 2019/140 karar sayılı ilamı ile; kadının, erkeğin ilk evliliğinden olma çocukları ...'e ve ...'a karşı şiddet uyguladığının anlaşıldığı, ilgisiz olduğu ve kötü muamelesinin söz konusu olduğu, aynı zamanda kadının müşterek konuttan ayrılarak habersizce istediği yerlere gittiğinin de tanık ifadesiyle ispat edildiği; cevap dilekçesi vermeyenin delil sunma hakkının olamayacağı, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların bu aşamaya gelmesinde kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların birbirlerinden nafaka ve tazminat talebi olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 14.07.2020 tarih ve 2019/1471 Esas, 2020/558 karar sayılı kararı ile; erkek tarafından açılan boşanma davası ile kadın tarafından açılan nafaka, tazminat talepli davanın taraflarının aynı olduğu gibi, birinde verilecek kararın diğerini de etkileyecek olması dikkate alınarak, her iki dava dosyasının birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, birleştirme hususu düşünülmeden yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına, dosyanın kaldırma kararına uygun şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı ... kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin hakaret ve kötü söz içeren sözlerinin bulunması tanık beyanlarıyla da sabit olmakla işbu hususlar erkeğe kusur olarak yüklendiği, öte yandan, kadının eşi ve eviyle ilgilenmediği, erkeğin ilk evliliğinden çocuğuna şiddet uyguladığı hususlarının kadına kusur olarak yüklendiği, hal böyleyken, kadının ağır kusurlu, erkeğin de hafif kusurlu olduğu sonucuna ulaşıldığı, birliğin devamında taraflar ve toplum için bir fayda kalmadığı, tarafların boşanmalarına karar verildiği, kadının ağır kusurlu olması sebebiyle maddî, manevî tazminat ve nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği gerekçesi ile kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadına yüklenen kusurlar doğru ise de, erkek aleyhine tespit edilen kusurlar yönünden eksik değerlendirme yapıldığı, erkeğin eşine karşı " hakaret, küfür, kadının yanında bulunan ve tedavisi ile ilgilendiği annesi ile birlikte evden kovma, çocuk istememe, kadına yönelik fiziksel şiddet" şeklindeki eylemlerinin olduğu, kadına ait adli rapor ile dinlenen tanık beyanlarından anlaşıldığı, buna göre, boşanmaya sebep olan olaylarda, erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda az da olsa kusurlu olduğu anlaşıldığından erkeğin davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, birleşen davada kadının boşanma talebi olmaksızın erkek tarafından açılan asıl davada boşanma kararı verilmesi halinde nafaka ve tazminat talebinde bulunduğu gözetilerek nispi harca tabi bu talepler yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapıldığı, buna göre; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur derecesi ve niteliği, evlilik süresi, paranın satın alma ve erkeğin ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ve yerel mahkemece verilen tedbir nafakasının arada geçen süre itibariyle artırılması gerektiği anlaşıldığından Dairenin karar tarihinden itibaren 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, kadının işi ve geliri bulunmayıp, yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından aynı nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, boşanmada eşit ya da ağır kusurlu olmadığından, evlilikten beklenen menfaatlerinin ihlal edilmesi sebebiyle maddî tazminata, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğradığından manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile kadının kusur belirlemesi ve birleşen davanın reddi yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin değiştirilmesine, kadının davasının da kısmen kabulü ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'ye verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.