"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiğini, ilgisiz olduğunu, aşağıladığını, hakaret ettiğini, küfrettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, müvekkili hastalandığında hastaneye götürmediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, terslediğini, sosyal medyada güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, evlilik birliği için yapılan masrafa ilişkin 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tüm kusurun davacı kadından kaynaklandığını, davacı kadının kendisine küfrettiğini, tehdit ettiğini, kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, odaları ayırdığını, birlik görevlerini yapmadığını, bağırdığını, iftira attığını, babasına hakaret ettiğini, telefonla başka kişilerle konuştuğunu, ekonomik gücünü aşan taleplerde bulunduğunu belirterek, boşanma kararı verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini, nafaka ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.01.2021 tarih ve sayılı kararı ile "... tarafların evlilik süresince sık sık tartıştığı, birbirlerine karşılıklı hakaret ettikleri, ekonomik ve güven sarsıcı hareketler nedeniyle tartışmaların yaşandığı, davalının davacıya karşı fiziksel şiddet uyguladığı, yanlarında bir kaç ay kaldığını beyan eden yeğeninin davalının davacıya tokat attığını ve başka bir şahısla mesajlaştığına şahit olduğunu beyan ettiği, aynı evde bir süre taraflarla ikamet eden tanığın beyanlarının diğer davacı tanık beyanları ile desteklendiği, davalı tanık beyanlarının davacının kıskançlık yaptığı hususunda ortak beyanları olduğu, ancak davalının güven sarsıcı hareketlerde bulunması nedeniyle davacıya bu hususta kusur atfedilemeyeceği anlaşılmış sonuç olarak tüm dosya kapsamına göre boşanmaya neden olan olaylarda davalının daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmış boşanmaya yol açan olaylar nedeniyle ev hanımı olan davacının yoksulluğa düştüğü maddî zarara uğradığı, üzüntü duyduğu, ve evliliğin sona ermesinde davacının daha az kusurlu olduğu.." gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin yaşları ve uzman eşliğinde mahkemede bildirmiş oldukları tercihleri gözetilerek anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 125,00 TL, ... için 100,00 TL tedbir, 250,00'şer TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına yasal koşulları oluşmakla aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.12.2021 tarih ve 2021/3236 esas, 2021/3384 sayılı kararı ile davacı kadının maddî tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında fer'î nitelikte olmadığı ve nispi harca tabi olduğu, ne var ki nispi harcın ikmal edilmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı kapsamında maddî tazminata ilişkin davacı vekiline süre verildiği ve maddî tazminat talebinin tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 125 TL, ... için 100 TL tedbir, 250'şer TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 250 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı kadın yararına 10.000 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın daha önceden aynı gerekçeler ile boşanma davası açtığını, feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, aynı gerekçeler ile yeniden dava açılamayacağını, tanıkların feragat tarihinden sonraki bir olaya ilişkin beyanda bulunmadıklarını, ilk davadan sonraki döneme ilişkin somut delil olmadığını, müvekkilinin kusurunun ispatlanmadığını, nafaka ve tazminat koşullarının oluşmadığını, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Dosya kapsamına göre, daha önce yine davacı kadın tarafından açılan Osmancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde 2014/1865 Esas, 2015/1353 Karar sayılı boşanma davası açıldığı, kadının 07.07.2015 havale tarihli dilekçe ile feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Bu dosya incelendiğinde ilk davanın ve eldeki boşanma davalarının aynı vakıalara dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır. Feragat tarihinden önce meydana gelen olayları kadın affetmiş olduğundan erkeğe kusur olarak yüklenmesi mümkün değildir. Eldeki davada toplanan deliller, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre kadının dayandığı olayların feragattan sonra gerçekleştiği açıkça ispatlanamamıştır. Anlatımlar sebep ve saiki açıklanamayan, zamanı belli olmayan nitelikte olup davayı ispata yeterli değildir. Bu nedenle davanın reddi gerekirken mahkemece kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ispatlanamayan davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin tedbiren anneye verilmesine, davacı kadın yararına aylık 250 TL tedbir, ortak çocuklardan ... için aylık 125,00 TL, ... için aylık 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kabulü kararının hatalı olduğunu, davalı erkeğin önceki olayların affedildiğine ilişkin bir savunmasının olmadığını, kaldı ki davalı tarafın reddedilen davadan sonra da aynı kusurlu davranışları tekrar ettiğini, bu hususta tanık beyanları nazara alındığında müvekkilinin haklı olduğu, davalı tarafın reddedilen davadan sonra da kusurlu davranışlarının ispat edildiği ve davanın kabulü gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesi ve kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı 166 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.