Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10839 E. 2023/1823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu ve davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2489 E., 2022/1800 K.

DAVA TARİHİ : 18.10.2017

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine, sair istinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/759 E., 2019/675 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusur ve oranlarının yeninden belirlenmesi suretiyle karar gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; evlilik süresince davalının davacıya şiddet uyguladığını ve aile hayatından uzaklaşmasına neden olduğunu, davalının sadakatsiz davrandığını, tarafların ayrı yaşadıkları sürede davalının davacıyı tehdit ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 162 nci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacı kadının evi terk ettiğini, çalıştığı işyerinde garsonluk yapan bir şahısla ilişkisi olduğunu, bu şahıstan hamile kaldığını ve bu birlikteliğinden çocuğu olduğunu, halen bu şahısla ve bu şahıstan olan çocuğu ile birlikte yaşadığını, davalının halen iki çocuğu ile birlikte yaşadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, tarafların boşanmalarına karar verilmesi halinde müşterek çocukların velâyeti ile davalı lehine 50.000 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının müşterek haneyi terkettiği, üç yılı aşkın süredir eşini ve çocuklarını arayıp sormadığı, erkeğin ise evlilik birliği devam ederken eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve halen başka bir kadınla ve müşterek çocuklarıyla beraber yaşadığı böylece evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğundan bahisle davacı kadının davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin babaya verilmesine, müşterek çocuk ile annesi arasında kişisel ilişki tesisine, davalı erkeğin yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde davacı kadının tam kusurlu olması nedeniyle davasının reddine aksi halde lehine manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı olarak boşanma davası açıldığı halde, yalnızca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası hakkında hüküm kurularak, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı talebi hakkında hüküm kurulmamış ise de bu yöne ilişkin temyiz itirazının olmadığından yanlışlığa değinilmesi ile yetinildiği, yine İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe evlilik birliği süresi içerisinde eşine karşı fiziklsel şiddet uyguladığına ilişkin kusur yüklenmiş ise de daha önce kadın tarafından açılan boşanma davasında da fiziksel şiddet kusuruna dayanıldığı, kadının reddedilerek kesinleşen bu davasından önceki döneme ilişkin fiziksel şiddete artık dayanılamayacağı ve tanıkların da fiziksel şiddetin önceki dönemlere ilişkin olduğunu ifade ettikleri, kadın tarafından fiziksel şiddete ilişkin olarak başkaca delil sunulmadığından bahisle erkeğe bu kusurun yüklenemeyeceği, böylece erkeğin kusurlarının sadakatsizlik ve hakaretten ibaret olduğu, öte yandan tanık ...'ın beyanlarından ve ... 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/611 Esas sayılı dava dosyasından da anlaşılacağı üzere davalı kadının başka bir erkekle beraber yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, mahkemece neticeten kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davalı erkeğin kusur belirlemesi ve oranına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıdaki şekilde düzeltilmesine, davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyan ve itirazlarını tekrarla, davacı kadın tarafından açılan ve ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmediklerini, davacı kadının iddialarının ilk boşanma davasından önceki döneme ait olduğunu, davalı erkeğin bir başka kadınla beraber yaşadığı yönündeki iddiasının ise kendi kusurunu örtme çabasından ibaret olduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne ilişkin şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.