Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10844 E. 2023/3266 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1925 E., 2022/1647 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/222 E., 2019/458 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı- karşı davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiklerini, aralarında şiddetli geçimsizlik olup, birarada kalmalarına imkan kalmadığını, ruhen ve fikren anlaşamadıklarını belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilini aşağılayıp, hakaret ettiğini, psikolojik ve ekonomik baskı uyguladığını, defalarca müvekkili aldattığını, ortak çocuklar için yaşanan olaylara katlanan müvekkilinin küçük düştüğünü, itibarının kırıldığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Şeyma ...' un velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmolunmasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin zaman zaman toplum içerisinde eşi Hatun' u küçümseyen, önemsemediğini gösteren söz ve davranışlarda, güven sarsıcı ve sadakatinin sorgulanmasına sebep olan eylemlerde bulunduğu, nihayetinde "Seni boşayacağım, senden karı olmaz " demek suretiyle evi terk ettiği, erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı- karşı davacı kadın tarafından açılan karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yaşı, yararı, duruşmadaki beyanı, uzmanın mütalaası dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişkiye, ortak çocuk lehine aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının boşanmakla en azından eşinin maddî desteğini yitireceği, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek; davalı- karşı davacı kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 7.500,00 TL manevî tazminata, erkeğin iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davacı- karşı davalı erkek tarafından açılan asıl davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin doğru olmadığını belirterek kadının, müvekkiline ilgisiz davrandığını,birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek erkeğin kendi boşanma davasının reddi, kadının kabul edilen davası,kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalar, velâyete yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı- karşı davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını belirterek kadının, müvekkiline ilgisiz davrandığını,birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek erkeğin kendi boşanma davasının reddi, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, velâyete yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadının kusurlarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.