"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1987 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, birlik görevini ihmâl ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, borçlandığını, aşağıladığını, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadın vekili tarafından dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, davalı erkeğin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini davanın reddine ve erkek yararına aylık 10.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun olmadığı, erkeğin kusurlu davranışı sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğradığı dikkate alındığında kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 5.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle nafaka talebinin reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakası ile aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, erkek yararına nafakaya hükmedilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının iş yeri olduğu, gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu, davacı kadın vekilince dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında talep edilen tazminatlara faiz istemi bulunmadığı halde talep aşılmak suretiyle tazminatlara faiz uygulanmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, davacı kadın vekilinin maddî tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında boşanmanın eki niteliğinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekilinin bu talebi ile ilgili nispi harç tamamlattırılmak gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminata uygulanan faize ilişkin istinaf itirazının kabulü ile bu yönlerden hükmün kaldırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın vekilinin manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, dava dilekçesinde talep edilen maddî tazminat talebi ile ilgili eksiklerin giderilmesi amacıyla dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davalı erkek vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi ile kadının davasının kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına manevî tazminat ile tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.