"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1070 E., 2022/1278 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/12 E., 2022/105 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının hakaret ve küfürlerine maruz kaldığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evden kovduğunu bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, yaşanan ufak tefek anlaşmazlıkların evliliği sonlandıracak derecede olmadığını, eşinin hiç bir şey konuşmadan evi terk ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamından, davacının önceye dayalı tartışmaları ile ilgili olarak 06.06.2020 tarihinde davalı ile görüşmek üzere davalının iş yerine gittiği, iş yerinde davalı ile görüşememesi üzerine müşterek konutun kapı kilidini değiştirdiği, davalının müşterek konuta gittiğinde kapıyı açamadığı ve kilidin davacı tarafından değiştirildiğini anlaması üzerine kapıyı çilingir vasıtası ile açtırıp yeni kilit taktırdığı, bu tarihten sonra tarafların fiilen ayrıldıkları ve ayrı yaşamaya başladıkları, tarafların fiilen ayrılmalarından sonra davalının, davacının talebi üzerine üzerine müşterek konutta bulunan davacıya ait bir kısım eşyaları iade amaçlı olarak davacının alması için çuvala koyarak müşterek konutun önüne bıraktığının anlaşıldığı, davacı tarafın boşanma nedeni olarak dayandığı davalının davacıya karşı rencide edici, aşağılayıcı davranışlarda bulunduğu, davacının çeşitli hastalıklarla baş etmeye çalışırken davalının desteğini göremediği, davacıya yabancı davranmaya görmezden gelmeye başladığı, yaklaşık 5 yıl önce davacının oğlu Kürşat ile birlikte tarafların eve geç geldikleri bir gece saat 02.00 sularında davalının telefonuna gelen mesajda "Ben şu an yataktayım sen neredesin" yazdığı iddialarının görgüye dayalı tanık beyanları ve diğer delillerle ispatlanamadığı gibi bu iddiaların tarafların müşterek konutun kapı kilidinin değiştirilmesi meselesinden dolayı fiilen ayrılmalarından önceki zaman dilimine ait olduğu ve davacı tarafın dava ve cevaba cevap dilekçelerinde de belirtildiği üzere davacı tarafça evlilik birliği ayakta tutulmak istendiğinden bahisle sineye çekildiğinin ve evlilik birliğine devam olunduğunun beyan edilmesi karşısında dava ve cevaba cevap dilekçesinde belirtilen boşanma nedeni olarak dayanılan bu olayların davacı koca tarafından affedilmiş olduğunun veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği ve bu olayların eldeki davada davacı koca tarafından davalı kadına kusur olarak yüklenip boşanma sebebi olarak ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla davacı koca tarafından davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının ispatlanamadığı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmadığı, davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olup bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için davalının az da olsa kusurlu olduğunun ispatlanması gerektiği, davalı kadının herhangi bir kusurunun ispatlanamadığı, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olmadığı, her ne kadar davacı tanıkları ... ve ...'ın bir kısım beyanlarında müşterek konutta davalı kadın tarafından yaptırıldığı iddia olunan muskaların bulunduğu beyan edilmiş ise de davacının dava ve cevaba cevap dilekçelerinde bu hususa boşanma nedeni olarak dayanmadığı gibi bu yönde usulüne uygun bir ıslah beyanının da olmadığı, dayanılmayan vakıalar taraflara kusur olarak yüklenilemeyeceğinden eldeki davada bu hususun tartışılmasının ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, usulüne uygun şekilde dayanılmayan vakıaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini ve halen daha ayrı yaşadıklarını da belirttiklerini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini ve halen daha ayrı yaşadıklarını da belirttiklerini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını belirterek hükmün tamamına yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadından kaynaklanan geçimsizliğin ispat edilip edilmediği, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.