Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10872 E. 2023/3271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve varsa kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı kadına karşı fiziksel şiddet uyguladığının kesinleşen mahkeme kararıyla sabit olması ve tanık beyanlarıyla da desteklenmesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğinden davalının tam kusurlu olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/81 E., 2022/973 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/173 E., 2021/659 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, eviyle, eşiyle ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, davalı tarafın evlilik birliği boyunca asabi ve geçimsiz tutumunu evliliklerinde zaman zaman geçimsizliğe yol açtığını, yerine göre de bu geçimsizliğin fiziksel ve psikolojik şiddete dönüştüğünü, davalının sürekli suç işlemeye meyilli bir insan olduğunu, bir sürü suç kaydı bulunduğunu, davalının dolandırdıkları insanların çoğu kez kapısına dayandığını, kendisini ve çocuklarını tehdit ettiklerini bu nedenlerle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, erkek tarafından davacıya karşı kesinlikle şiddet uygulamadığını, kadının aile baskısı altında kaldığını, kadınla, erkek arasında hiçbir boşanma sebebi olmadığını, erkeğe iftira atıldığını belirterek; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı eş olan ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86 ncı maddesi gereğince eşe karşı yaralama eyleminden dolayı cezalandırıldığı, ilgili ceza mahkemesi kararının kesinleştiği, bu nedenle davalının, davacıya karşı fiziksel şiddet uyguladığının kesinleşen mahkeme kararı ile açık olduğu, bu hususun bile tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğunu ortaya koyduğu, ayrıca dosya arasına alınan Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/207 Esas, Yüksekova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/204 Esas sayılı dosyalarından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında şiddetli geçimsizliğin mevcut olduğu, tanık beyanlarında da davalının, davacıya karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve davalının evlilik birliğinin devamı yönünden üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğine dair beyanları da dikkate alınarak davacının kusursuz olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, açılan boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, maddî, manevî tazminat hususunda tarafların talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddet eyleminin yaşanmadığını, tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddet eyleminin yaşanmadığını, tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.