"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1293 E., 2022/1381 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 27.06.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/139 E., 2020/666 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılması ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı davacı erkeğin tüm zamanını televizyon yada bilgisayar başında geçirip ailesi ile ilgilenmediğini, sürekli kendi ailesi ile konuşup tüm kararlarını onlarla aldığını, ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiğini, eşine hakaret ettiğini, aşağıladığını, hatta fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, yatağını ayırdığını iddia ederek tarafların 4721 Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar lehine aylık 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı - davacıdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı davalı kadın vekili 02.09.2019 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile; davalı davacı erkek eşin kadının ailesine kötü davrandığını belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı - davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkilini aşağıladığını, ona hakaret ettiğini, yıllar önce müvekkilinin yaptığı trafik kazası sonucu ortak çocuğun ölümü sebebiyle sürekli suçladığını, kaza yapılan yoldan geçmek istemediği için müvekkilinin ailesine gitmediğini, müvekkilinin ailesinin evlerine gelmesini de istemediğini, ailesine hakaret ettiğini, iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar lehine aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı - davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı davacı erkeğin, kadına "aptal, gerizekalı, köpek" şeklinde hakaretler ettiği, "sen hiç bir şey bilmiyorsun" diyerek ve eşinin telefon arama sesini köpek havlaması olarak ayarlayarak, görüntü olarak da köpek resmi ekleyerek aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğu, davalının gece yarılarına kadar televizyon izlediği, internet başında zaman geçirdiği, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, davacının ailesine saygısızca davrandığı, eve girerken de telefonla konuştuğu ve odaya kapanarak uzun süre ailesi ile telefonla konuştuğu, tarafların bir süredir ayrı yataklarda yattığı, bu durumun davalıdan kaynaklandığı, davalı-davacı kadının ise, erkeğin kullandığı aracın yaklaşık 8 yıl kadar önce kaza yapması ve müşterek çocuğun bu kazada vefatı sebebiyle sürekli erkeği suçladığı ve kaza yapılan yoldan geçmek istememesi sebebiyle erkeğin ailesine gitmek istemediği, erkeğin babasını evde istemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan davranışlarda davalı- davacı erkeğin ağır, davacı davalı kadının ise daha az kusuru olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin çocukların yaşları, alıştıkları ortam, uzman raporu ve üstün yararları gözetilerek anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı aylık 400,00 er TL den toplam aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal koşulları oluşmakla 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine dosyaya sunulan mesajların tarihlerinin eski olduğu gibi net de olmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının çok az olduğunu, erkeğin iş akdini kendisinin feshettiğini, ortak çocukların ihtiyaçlarının çok fazla olduğunu belirterek birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının yanlı olduğunu, kadının ters ilişki iddiasına yönelik Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, kadının ailesi ile her zaman görüştüğünü, ayrıca kadının eşi ile terapiye gitmek istemediğini, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin de çocukların velâyetini alabilecek durumda olduğunu, haricen de ihtiyaçlarını giderdiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili 29.07.2022 tarihli dilekçesi ile asıl davadaki boşanma hükmüne ilişkin istinaf talebinden feragat etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı-davalı kadının ayrıca eşini aşağılayıp hakaret ettiği, tarafların tanık beyanlarında yer alan sair vakıalardan sonra evlilik birliği devam ettiğinden bu vakıalar yönünden tarafların birbirlerini affettikleri, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladıkları anlaşıldığından kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, yine taraflarca sunulan mesajlarda gönderen kişi ve tarih konusunda netlik olmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında yine de erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu, ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakasının ve kadın yararına hükmolunan maddî manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin asıl davadaki boşanma hükmüne yönelik istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine, davacı-davalı kadının ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının ve tazminatların miktarlarına ve davalı-davacı erkeğin, kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, ilgili bentlerin kaldırılarak yerine; ortak çocuklar lehine boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına 45.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin işten çıkmış gibi gösterdiğini şuanda maddî durumunun oldukça iyi olduğunu, tazminat miktarlarının yaşanan olaylar çekilen ızdırap nedeni ile oldukça az kaldığını belirterek; yararına hükmolunan tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2-Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl kusurlu olanın kadın olduğunu, kendisine yüklenen kusurların ispatı bulunmadığını, velâyete ilişkin kararın gerekçesiz olduğu çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakasının çocuklara kullanılmadığını, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar, velâyet ve iştirak nafakası ile reddedilen manevî tazminat talebi yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakanın miktarları ve velâyet düzenlemesi noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.