"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/476 E., 2022/1468 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/298 E., 2020/1120 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aşırı alkol tükettiğini, sürekli başka kadınlarla ilgilendiğini, başka kadınlarla cinsel birliktelik teklif ettiğini, müvekkiline hakaret ettiğini, her gün eve alkollü geldiğini, alkollü geldiği bir gün cinsel birliktelik sırasında eve eskort kadın çağırmak istediğini, tüm gün evde bilgisayarda oyun oynadığını, alkol aldığını, esrar kullandığını, arkadaşları ile birlikte ortak konutta toplanıp esrar kullandıklarını, müvekkili hastalandığında kötü davrandığını, müvekkilinin sosyal medya hesabına 14.04.2019 tarihinde saat 01.30 gibi müvekkilinin 10 yıl önce tanıdığı Ali adlı kişiden mesaj geldiğini, gelen bu mesajın "Sana anlatacaklarım var" şeklinde olduğunu, müvekkilinin de "Anlat" dediğini, davalı- karşı davacı, müvekkilinin yanında iken müvekkiline cinsel içerikli taciz mesajları geldiğini, mesaj sonrasında müvekkilinin ablası ve eniştesinin evine gittiklerini, bu kişiyi görüntülü aradıklarını, bu kişinin alkollü olduğunu, müvekkili ile bir ilişkisi olmadığını söylediğini, bu hususta savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, bu mesajın gelmesinde müvekkilinin hiçbir suçu olmadığı halde davalI- karşı davacının, müvekkilinin ablası ve eniştesinin yanında müvekkiline hakaret ve tehdit içerikli sözler söylediğini, müvekkilinin telefonuna da hakaret ve tehdit içeren mesajlar gönderdiğini iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddiaların asılsız olduğunu, kadının 10 yıl önce Ali adlı kişi ile ilişkisinin olduğunu, 14 Nisan'da gecenin bir yarısı Ali adlı kişiden kadına mesaj geldiğini, bir süre mesajlaştıklarını, sonradan aniden kadının tedirgin olduğunu, müvekkilinin de bu durumdan şüphelendiğini, sorduğunda ablası ile mesajlaştığını söylediğini, müvekkilinin, telefonu alınca kadının şifre koyduğunu gördüğünü, şifreyi müvekkiline söylemediğini, kardeşinin evine gittiğini, müvekkilinin ısrarlarından sonra telefon şifresini söylediğini, şifre yazılınca ekranda eski sevgilisiyle olan mesajın görüntüsünün çıktığını, üstteki konuşmaların silindiğini, kadının bu kişiyi görüntülü aradığını, "Mesajlaşmalarınızda başka bir şey var mı diye sorduğunu", bu kişi de "Hayır" deyince görüşmeyi sonlandırdığını, ekran görüntüsünü alıp kendi telefonuna mesaj olarak gönderdiğini, oradan ayrıldığını, kadının gecenin bir yarısı eski sevgilisi ile cinsel içerikli mesajlaşarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebebiyet veren asıl olayın, 14-15 Nisan 2019 gecesi televizyon izlerken kadına sosyal medya hesabı üzerinden bir mesajın gelmesi ve kadının hareketlerinden şüphelenen erkeğin gelen mesajı görmek istemesiyle başladığı, telefonun şifreli olduğu, kadının kaçamak cevaplar verdiği, eski sevgilisinden gelen cinsel içerikli mesajı erkeğe göstermek istememesi ile tarafların gece yarısı tartıştıkları ve gece yarısı kadının ablasının evine gitmek zorunda kaldıkları, erkeğin ısrarla gelen mesajı görmek istediği, kadına sosyal medya üzerinden gelen mesaj da daha önce taraflar arasında bir yazışma varsa da silinmiş olduğu, kayıtlı olan mesajda eski erkek arkadaşının gece 01:28 geçe kadına ''Anlatım mı emin misin" gülücük ifadesi, kadının da "Evet, eminim yazarak" gülücük ifadesi koyarak cevap verdiği, erkeğin de "Valla teninin her yerini öpüp yalayıp o da.. si.. rdim, seni" gülücük ifadesi şeklince cevap yazdığı ,erkeğin bu mesajı görünce sinirlendiği, kadının eski erkek arkadaşını o gece aradıklarında sarhoş olarak mesaj attığını söyleyerek özür dilediği, erkeğin kadını o gece ablasının evinde bırakıp gittiği, o gece ve sonrası tarafların aralarında konuşup mesajlaştığı, fakat bu ... sarsıcı olayı aşamadıkları, kadına gelen cinsel mesaj içeriğinden kadının evlenmeden önce eski erkek arkadaşı ile cinsel birliktelik yaşamış olabileceği fakat evlilik birliği içerisinde eski erkek arkadaşı ile görüşmeye devam ettiğine, cinsel birliktelik yaşayarak eşine karşı sadakatsiz davrandığına ve bu ilişkinin dış gebelik geçirmesine sebebiyet verdiğine yönelik somut bir delilin dosyaya sunulamadığı, fakat kadının eski sevgilisinin gece yarısı sosyal medya hesabı üzerinden yazdığı mesaja eşi yanında otururken çekinmeden gülücük ifadesi koyarak davetkar bir cevap vermiş olduğu, konuşmanın devam etmesi halinde cinsel içerikli bir konuşmaya dönebileceğini kadının öngörmesi gerektiği, kadının eşi fark ettiği halde mesajlaştığını saklamaya çalıştığı, erkeğin güvenini sarstığı anlaşılmakla, kadının bu eyleminin eşine karşı ... sarsıcı davranış olarak kabul edileceği, bu olayın boşanmaya sebebiyet verdiği, kadının akabinde erkeğe' onu sevdiğini, ve evliliği devam ettirmek istediğini ve gelen mesaj olayını yanlış anladığına dair mesajlar çektiği, fakat erkeğin kadını görmek istemediği ve akabinde kadına hakaret ettiği, kadını tehdit ettiği, kadının hem eski erkek arkadaşına cinsel tacizden hem de erkeğin hakaret ve tehdit içeren mesajlarından kaynaklı şikayetçi olduğu, davalı-karşı davacı erkek hakkında Eskişehir 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/803 Esas sayılı dosyası ile açılan ceza davasında, erkeğin kadına karşı hakaret ve sair tehdit suçundan ceza aldığı, tarafların evlendikten sonra yaklaşık 4-5 ... bir birlikteliklerinin olduğu, bu olay sonrası fiilen ayrı yaşamaya başladıkları ve erkeğin kadına karşı hakaret ve tehdit içerikli mesajları sonrası karşılıklı boşanma davalarının açıldığı, boşanma davalarında kusur incelemesinin boşanma davası açılmadan önceki, dava açılmasına sebebiyet veren ve taraflarca vakıa olarak dayanılan olaylara yönelik yapılabileceği, tarafların her ikisinin de boşanma da eşit kusurlu oldukları, taraflar için evlilik birliğini ve ortak yaşamı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığından, esas ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkeğin doktor olarak bir mesleğinin olduğu şu an TUS sınavına hazırlandığı için çalışmadığını beyan ettiği, sigortalı gözüktüğü, davacı- karşı davalı kadının da çalışmadığı, üniversite öğrencisi olduğu, ailesi ile birlikte yaşadığı, boşanmayla yoksulluğa düşecek olması ve boşanmaya neden olan olaylarda kadın ağır kusurlu da olmadığından davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakasının aylık 450,00 TL' ye çıkartılarak boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, taraflar boşanmada eşit kusurlu bulunduklarından eşit kusur halinde lehe tazminata hükmedilemeyeceğinden, tarafların her ikisinin de maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği belirtilerek; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, erkeğin sürekli cinsel şiddet içeren davranışlarının olduğunu, erkeğin sıra dışı istekleri ile müvekkilinin yıprandığını, bu durumun tanık ile ispatının mümkün olmadığını, taraflar arasında geçen ses kayıtlarının mevcut olduğunu, ses kaydının bu durumun kanıtı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince ses kaydının çözdürülmesi istemlerinin reddedildiğini, bu kusurun tespiti yönünden ses kaydının çözümüne karar verilmesi gerektiğini, erkeğin mesnetsiz iddialarda bulunduğunu, tüm iddialarının toplanan deliller ile ispatlandığını, boşanmaya neden olan olaylarda erkek kusurlu olduğu için karşı davanın reddi gerektiğini, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, tedbir ve yoksulluk nafakasının az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığı, müvekkilinin, kadının sadakatsizliğini öğrenmesi üzerine haksız tahrik altında bu hakaretleri etmesinin göz ardı edildiğini, tarafların eşit kusur sayılmasının hatalı olduğunu, sadakatsizlik eyleminin, bu sadakatsizliği öğrenen müvekkilinin haksız tahrik altında hakaret eyleminden daha ağır kusur ihtiva ettiğini, ağır kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğunu, evliliğin 5-6 ... sürdüğünü, nafaka taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarları, tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmasına hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin ve kadının tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafakaya hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.