Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10887 E. 2024/3223 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, boşanma davası devam ederken evden ayrılmak zorunda kaldığı dönemde evde bıraktığı ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alıkonulduğu iddiasıyla açtığı ziynet alacağı davasının ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının ziynet eşyalarının evde kaldığını veya davalı erkek tarafından alındığını ispatlayamaması, davalı erkeğin ise ziynet eşyalarının davacı tarafından alındığına dair tanık beyanları sunması ve davacının yemin teklifinde bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine dair kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1181 E., 2022/1531 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/846 E., 2021/721 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekilleri Av. ... ve Av. ... ile karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanma davasının derdest olduğunu, en son 12.09.2016 tarihinde davalının ailesine Kurban Bayramı ziyareti için gittikleri Kırıkkale'de davalının müvekkilini dövdüğünü, davalının anne ve babasının da davalıyı savunduğunu, davalının darp sonrası müvekkilinin telefonunu elinden aldığını, müvekkilinin, ailesini aramasına izin vermediğini, davalının babasının telefonundan annesini aradığını, müvekkilinin anne ve babasının Kırıkkale'ye gelerek müvekkili ve çocuğu alıp Ankara'ya getirdiklerini, okulların açılması ile müvekkilinin 19.09.2016 tarihinde Eskişehir'deki eve gittiğini, ancak kapı kilitinin değiştiğini gördüğünü, o sırada evde olan davalının annesinin kapıyı açmadığını, müvekkilinin, davalının yanına gittiğini, davalının, müvekkiline hakaret ettiğini, kovduğunu, müvekkilinin eve giremediğini, eşyalarını alamadığını, davalı hakkında uzaklaştırma kararı alarak 28.09.2016 tarihinde eve girebildiğini, bayram tatiline giderken müvekkilinin altınları yanına almadığını, darp sonrası eve dönemediğinden ziynetlerin evde kaldığını, davalının, boşanma davası aşamasında tüm ziynetleri müvekkilinin götürdüğünü iddia ettiğini, müvekkilinin eve dönemediği için ziynetlerin davalıda kaldığını, davalı hakkında yaralamadan ceza verildiğini, düğün salonu için ödenecek bedelin 5.000,00 TL'lik kısmının düğünde müvekkiline takılan çeyrek altınların müvekkilinin rızası olmaksızın davalı ve ailesi tarafından bozdurularak ödendiğini, davalının, düğün sonrası 10.000,00 TL değerinde çeyrek altınını 16 Haziran'da bozdurup kendisine ait İş Bankası'ndaki hesabına yatırdığını, diğer altınların müvekkiline verildiğini, müvekkilinin de Eskişehir'deki evlerinde sakladığını, müvekkilinin şiddet sonrası davalı hakkında aldırdığı uzaklaştırma kararından sonra eve girdiğinde ziynetlerin yerinde olmadığını gördüğünü, müvekkilinin evlilik öncesi birikimleri ile aldığı arabasını satarak eline geçen para ile 6 adet gremse altın aldığını, bunların da ziynetlerin içerisinde olduğunu belirterek düğün video görüntülerinin incelenmesi neticesinde tespit olunacak ziynet eşyalarının ve müvekkili tarafından ziynete dahil edilen 6 adet gremse altınların aynen iadesine, aynen iade mümkün olmazsa fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelinin 121.740,00 TL ıslah ederek yasal faizi ile birlikte 131.740,00 TL' ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, bu davada talep edilen ziynet eşyalarını boşanma davasında da talep ettiğini, her ne kadar bu dosyada ziynet talebi için ayrı harç yatırılmadığından dolayı davacı ayrı dava konusu yapacaklarından bahsetmiş ise de bu konuda henüz bir karar verilmediğini, müvekkilinin, düğün borçları ve banka kredisini ödemede sıkıntıya düşünce düğünde takılan bileziklerinden sadece birini istediğini, ancak davacının kabul etmediğini, müvekkilinin düğünde takılan takıları düğün günü haricinde görmediğini, davacının Garanti Bankası ... Şubesi'nde annesinin adına bir kasa kiralayarak altınları oraya koyduğunu, 2016 yılının Haziran ayında ise altınların bozdurularak parasının bankaya yatırıldığını öğrendiğini, altınların hiçbir zaman ortak ikamete gelmediğini, davacının, evliliğe bir türlü alışamadığını, ilk günden beri ailesini özlediğini söylediğini, sık sık Ankara'ya gittiğini, ortak ikameti haftalarca terkedip annesinin yanına giden davacının altınları evde bırakmasının imkansız olduğunu, Kurban Bayramı için Kırıkkale'ye gittiklerinde kavga çıkardığını, evi terk ettiğini, 21.09.2016 tarihinde evden uzaklaştırma kararı aldığını, müvekkilinin, evden ayrıldığını, iki gün sonra davacının evi boşalttığını, tüm eşyaları götürdüğünü, davacının iddialarının asılsız olduğunu, düğün masraflarının müvekkili ve ailesi tarafından karşılandığını belirterek yetkili mahkemenin Eskişehir Aile Mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, aksi halde öncelikle derdestlik nedeniyle, aksi halde davanın esastan reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; düğünde takılan takılar ile davacının evlilik öncesinde bulunan aracının satışı ile alındığı söylenen altının dava konusunu oluşturduğu, kural olarak tanıkların doğruyu söylediklerinin kabulünün gerektiği, beyanlarına itibar edilen tanıklardan davalı tanıkları ... ve ...'in doğrudan davacı ağzından duyarak anlattıklarına göre ziynetin davacının annesine ait kiralık kasaya konulduğunun bildirildiği, davacı annesine de ait dönem olarak uygun düşen kiralık kasa bulunduğu; davacının gerek araçtan çevrilen altın yönünden ispatının olmaması yine düğünde takılan takılar yönünden de davacının kontrolünden çıktığının da sabit olmaması karşısında dava ispat edilememekle, ayrıca dayanılmış olunmakla da hatırlatılan yemin teklifinde de bulunulmamakla sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesi ...'nin hesap açma ve kapatma tarihlerinin davalının iddialarını mesnetsiz bıraktığını, düğün tarihinden 14 ay önce açılan ve taraflar arasında geçimsizliğin ortaya çıktığı 12.09.2016 tarihinden yaklaşık 3 ay önce kapanan hesap ile müvekkilinin hiç bir ilgisi ve bilgisi olmadığını, Garanti Bankası'nda müvekkilinin adına açılan herhangi bir kasa ve mevduat hesabının olmadığını, müvekkilinin annesinin Garanti Bankası'nda 21.10.2013 tarihinde açılan ve 04.07.2019 tarihinde kapanan kasa hesabı olduğunu, bayram ziyareti nedeniyle evden ayrılan müvekkilinin tüm ziynetleri evde bıraktığını, bayram ziyareti için evden ayrılıp olaylar neticesinde 28.09.2016 tarihine kadar eve giremediğinden hiç bir eşyayı yanına alamadığını, ziynetlerin evde kaldığını, davalının annesi olan tanık Havise ile müvekkili arasında husumet olduğunu, müvekkilinin davalının annesi hakkında şikayetçi olduğunu, gerek evlilik süresinde gerek boşanma davası sürecinde sürekli müvekkiline hakaret ettiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, iddialarının ispatlandığını, sadece davalının tanık beyanlarına itibar edilerek karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Yukarıdaki açıklamalar ışığından tüm dosya kapsamından; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ziynet alacağı davasını ispatlayıp ispatlayamadığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesi, 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.