"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2224 E., 2022/1293 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/165 E., 2020/67 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ekonomik, psikolojik, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, baskı uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, iftira attığını, iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili için 750,00 TL, ortak çocuk için 750,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının eşi ile ilgilenmeyip evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, çalışmadığı, eve bakmadığı, davacıya şiddet uyguladığı, psikolojik baskı uyguladığı, bu sebeple, boşanmaya neden olan olaylarda davalı eşin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için takdir edilmiş olan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle aylık 400,00 TL'ye yükseltilerek karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedeleneceği, erkeğin eyleminin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesi ile kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kusur tespiti, davanın kabulü, velâyet, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının çalışmadığı, davacıya şiddet uyguladığı kusurlarının sabit olduğu, ortak çocuğun dava tarihi olan 27.02.2019 tarihinden sonra 26.06.2019 tarihinde doğmasına rağmen, ortak çocuk lehine dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına karar verilmesi doğru olmadığı, tarafların evlilik süresi, davacının yaşı, yeniden evlenme ve çalışma ihtimali karşısında davacı lehine toplu yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, davalının kusur tespiti, ortak çocuğun tedbir nafakası başlangıç tarihine, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, diğer istinaf taleplerinin hükümde isabetsizlik bulunmadığından esastan reddine, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, ortak çocuk lehine tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla doğum tarihi olan 26.06.2019 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı lehine 9.600,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlara ve nafakalara hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı ve kadın yararına toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.