"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1921 E., 2022/1903 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/199 E., 2022/483 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddi ile karşı dava ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlendikten sonra erkeğin daha önceden iki evlilik yaptığını öğrendiğini, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, maddî destek sağlamadığını, müvekkilinin ailesi ve arkadaşları ile zaman geçirmediğini, müvekkilini yalnız bıraktığını, ailesinin müvekkilini benimsemediğini, erkeğin son dönemlerde müvekkili ile hiç ilgilenmediğini, zaman geçirmediğini, zorla cinsel birliktelik yaşamak istediğini, sonrasında evleri ayırdığını iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- davalı kadın vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, erkeğin ... sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, cevap ve karşı dava dilekçesinde yer alan hususların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediğini, erkeğin müvekkiline soğuk davrandığını, erkeğin asılsız ithamlarda bulunup müvekkilini darp etmeye yeltendiğini iddia etmiştir.
3.Davacı- davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2 yıla yakın zamandır devam eden boşanma davası varken, bu davanın açılmasının hukuka aykırı olduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, müvekkilinin hiçbir zaman eşini aldatmadığını, aynı iddiaların daha önceden de dile getirildiğini derdestlik itirazında bulunduklarını, sunulan video kayıtlarını ve fotoğrafları kabul etmediklerini, montaj olma ihtimalinin yüksek olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kadının evliliğe bağlı olmadığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, eşine yabancı biri gibi davrandığını, çok açık giyindiğini, "Bana kimse karışamaz" dediğini, sürekli cep telefonunu yanına aldığını, uyurken bile yanında bulundurduğunu, evi otel gibi kullandığını, iki yıldır ayrı yattığını, son dönemler eve gelmez olduğunu, müvekkilinin yeğeninin, kadını başka bir erkekle sarmaş dolaş gördüğünü, müvekkiline hakaret ettiğini, gece geç saatte sarhoş şekilde eve geldiğini iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; eşi ile aralarında devam eden boşanma davası sürecinde eşinin kendisini aldattığından şüphelendiğini, sonrasında kadının kendisini farklı farklı kişilerle aldattığını öğrendiğini, başka bir erkekle eve taşındığını ve birlikte yaşadığını, başka bir kişi ile de birlikte olduğunu, bu kapsamda zina eyleminin sabit olduğunu iddia ederek; tarafların öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 161 ... maddesi uyarınca boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde aynı Kanunu'nun 166 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- davalı kadının, evlilik birliği içeresinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, tanık olarak dinlenen Davut'un beyanından anlaşılacağı üzere davacı- davalı kadının iş yerinden tanık beyanına göre sarmaş dolaş bir şekilde başka bir erkekle dışarı çıktığı, davacı- davalı ve davalı- davacının karşılaştıklarında ise davacı- davalı kadının "Çıkarken gördüğün babayiğitin yanına gidiyorum." şeklinde söz söylediği, yine tanık olarak dinlenen ...'un ve ...'ın beyanlarından anlaşılacağı üzere Ali ismindeki kişinin tanıklara davacıyı yengeleri olarak tanıttığı, bu kişilerin de davacıya Ali ile evleneceğini söylediğinden dolayı yenge şeklinde hitap ettikleri, Ali'nin davacı karşı davalı kadının evinde geceleri de kaldığı bunun dışında davacı- davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun ispat edilemediği yine davalı- davacı erkeğe de yüklenebilecek bir kusurun ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı- davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması sebebi ile tam kusurlu olduğu erkeğe yüklenebilecek bir kusur da ispat edilemediğinden kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davacı- davalı kadının davasının reddine davalı- davacı erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, birleşen dava yönünden ise dosyada mevcut birleşen davacı tarafından delil olarak sunulan resimler, videolar, tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere, birleşen davalının evlilik birliği içerisinde başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğu, hatta bu kişiden hamile kalması sebebi ile kürtaj olduğu, yine tanık olarak dinlenen ...'un ve ...'ın beyanlarından anlaşılacağı üzere Ali ismindeki kişinin tanıklara davacıyı yengeleri olarak tanıttığı, Ali'nin tanıklara birleşen davalı ile evleneceklerini söylediklerinden dolayı tanık olarak dinlenen bu kişilerin birleşen davalıya yenge şeklinde hitap ettikleri, Ali'nin ...'nın evinde geceleri de kaldığı, bu kapsamda dinlenen tanık beyanları, delil olarak sunulan birleşen davalı ve dava dışı kişilerle çekilmiş resim ve videolar ile kadının zina eylemi sabit olduğundan birleşen davacının zina sebebine dayalı davasının kabulüne karar verildiği, tanıkların kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını hususunun erkek tarafından yargılama sırasında öğrendiği, tanıklardan ...'ın erkek ile 2022 yılı içinde tanışmış olması da göz önüne alındığında 6 aylık hak düşürücü süre içinde birleşen zina sebebine dayalı davanın açıldığı ve hak düşürücü sürenin henüz dolmadığının sabit olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları, kabul edilen tarafların kusur durumları ve tüm dosya kapsamı ile, davalı- davacı birleşen davacı erkeğin tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davacı- davalı birleşen davalı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verildiği gerekçesi ile kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ... maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kısmen kabulü ile, 4 adet her biri 22 ayar ve 25 gram bileziğin erkekten aynen alınarak kadına iadesine, bunun mümkün olmaması halinde 4 adet her biri 22 ayar ve 25 gram bilezik bedeli olarak 33.400,00 TL'nin 500,00 TL'si dava tarihinden kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, erkeğin tam ve asli kusurlu olduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin dikkate alınmadığını, hukuka aykırı elde edilen deliller ile karar verildiğini bu delillerin tarihinin belli olmadığını, montaj yapılma ihtimalinin bulunduğunu belirterek; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağına ilişkin verilen kararı kabul etmediklerini, bilirkişinin rapor düzenlerken tanık beyanlarını dikkate almadığını, erkeğin kadına 3 adet bilezik taktığını, erkeğin kadına taktığı bileziklerin kadının onayı ve icazeti ile bozdurulup kadına açılan iş yeri için harcandığını, söz konusu tuhafiye dükkanının kadın için açıldığını, altınların da rızası ile verildiğini belirterek; ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 ... maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümlerine dayalı boşanma talebi hakkında verilen kabul kararının ve kadının boşanma davası hakkında verilen ret kararının yerinde olup olmadığı, erkek yararına boşanmanın fer'îsi niteliğindeki tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 ... maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.