Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10929 E. 2023/1193 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri ve ihlal edilen menfaatler nazara alınarak, hükmedilen maddi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığı ve daha yüksek bir miktarın takdiri gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının maddi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/200 E., 2022/710 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 21.10.2014 - 18.11.2014

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davacı-karşı davalı kadın lehine 800.000,00 TL maddî ve 750.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesini, ortak çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine yasal faizi ile birlikte 2.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde, asıl davanın reddi ile davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2015 tarihli kararı ile; erkeğin 2006 yılından beri başka bir kadınla gönül ilişkisi yaşadığı, ona ayrı bir ev açtığı, zaman zaman birlikte seyahatlere ve tatillere gittiği, eş ve çocuklarını manen ilgisiz bıraktığı, eve geç saatlerde geldiği belirtilerek, erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 2.000,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde hüküm davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından, zina nedenine dayalı boşanma kararı verilmemesi ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise her iki davanın tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 13.12.2016 tarihli ilamında, mahkemece zina sebebine dayalı boşanma davası konusunda bir karar verilmemiş olmasından bahisle hükmün bozulmasına karar vermiştir.

3. Bozma ilamına karşı taraflarca yapılan karar düzeltme istemi, Dairemiz 18.10.2017 tarihli kararı ile reddedilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 09.01.2018 tarihli kararda, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 2.000,00 TL tedbir ve 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karar verilmiştir.

2.Karara karşı, süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

3.Dairemiz 04.03.2019 tarihli ilamında, kadın yararına verilen tazminatların miktarının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına ve hükmün temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar vermiştir.

4.Bozma ilamına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından yapılan karar düzeltme istemi, Dairemiz 12.11.2019 tarihli kararı ile reddedilmiştir.

B. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan mahkemece verilen 27.04.2021 tarihli kararda, kadın lehine 400.000,00 TL maddî 350.000,00 TL manevî tazminata kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karar verilmiştir.

2. Karara karşı, süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından tazminatlar miktarı ve faizin başlangıç tarihi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Dairemiz 26.01.2022 tarihli ilamında, yeniden kurulan hükmün bozmanın amacına uygun olmadığından bahisle bozulmasına ve kesinleşen yönlerden inceleme yapılması mümkün bulunmadığı da belirtilerek erkeğin temyiz itirazlarının reddi ile kadının faize ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

4. Bozma ilamına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından yapılan karar düzeltme istemi, Dairemiz 26.05.2022 tarihli kararı ile reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile zarar gören kişisel haklar ve menfaatler değerlendirilerek, kadın lehine 800.000,00 TL maddî 750.000,00 TL manevî tazminata ve kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; maddî ve manevî tazminatların miktarı ve faizin başlangıç tarihi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 ve 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Mahkeme kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere maddî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere erkeğin tüm, kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.