"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/375 E., 2022/2136 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ... Avan
DAVA TARİHİ : 05.07.2019-31.08.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/522 E., 2020/751 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların eylemli ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı erkek vekili süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tüm ziynetlerin kadında olduğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğini sarsıldığını, ziynet eşyalarının düğün sonrası hemen bozdurularak erkeğin akrabasının borçlarını ödemek için kullanıldığını, zaman içinde ziynet alacağıyla ilgilimüvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanmalarına, ziynet eşyalarının aynen iadesine ya da nakdi karşılık olarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili 26.06.2020 tarihli beyan dilekçesinde şimdilik 1.000,00 TL'nin ziynet bedeli olarak ödenmesini talep etmiş; 11.11.2020 tarihli ıslah dilekçesinde; ziynet eşyaları için daha önce dava edilen 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 39.534.98 TL'nin ise ıslah dilekçesinin verilmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her iki boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve son fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; kadının ziynet alacağı davasını kanıtlamak amacıyla tanık deliline yöneldiği, dosya içerisine düğüne fotoğraflar ve görüntüleri sunulduğu, düğünde takılan ziynetlerin kadına bağışlanmış sayıldığı ve kadının kişisel malı niteliğini kazanıdığı, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe bunları alanın iade etmekle yükümlü olduğu, düğünde davalı-karşı davacı kadına ziynet eşyalarının takıldığı, bu ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığı ve araba için kullanıldığı, kadına iade edilmediği belirtilerek kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 1 adet 22 ayar 45 gr (gerdanlık, bilezik, küpe) altın setin (10.378,80TL), 5 adet 22 ayar 10 gr bileziğin (11.532,00 TL), 1 adet 22 ayar 8,5 gr bileziğin (1.960,44 TL), 1 adet 22 ayar 7,5 gr bileziğin (1.729,80 TL), 1 adet 22 ayar 7 gr bileziğin (1.614,48 TL),1 adet 22 ayar 9 gr bileziğin (2,075,76 TL), 1 adet 22 ayar 12 gr zincir ucunda kolye (2.767,68 TL), 5 adet yarım altının (4.036,20 TL), 3 adet çeyrek altının (1.210,86 TL), 2 adet 22 ayar 5 gr yüzüğün (2.306,40 TL), 1 adet 22 ayar 4 gr yüzüğün (922,56 TL) mümkünse aynen; değil ise dava tarihindeki değeri olan toplam 40.534,98 TL'nin ıslah tarihi olan 11.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının boşanma davasının kabulünün doğru olmadığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin tazminat ve nafaka taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını, kadınının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığını ve reddi gerektiğini belirterek; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri ile kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı kadının düğünde kendisine 1 adet set (küpe, bileklik, yüzük ve gerdanlıktan oluşan), 8-9 adet 10'ar gr'lık bilezik, 3 çeyrek altın, 5 yarım altın, 18 gr zincir, 4 adet yüzük takıldığını, düğünden hemen sonra bu takıların eşi tarafından elinden alınarak bozdurulduğunu ve arkadaşının borcu için harcandığını iddia ettiği, davacı-karşı davalı erkeğin ziynet eşyasına yönelik davanın reddini talep ettiği, altınların varlığını ve eşi tarafından rızası hilafına elinden alındığını ve bozdurulduğunu ispat yükünün davalı-karşı davacı kadında olduğu, davalı-karşı davacı kadının takılan altınların varlığını ispat ettiği, ancak bu takıların eşi tarafından rızası dışında elinden alınarak bozdurulduğunu dosyada dinlenen tanık beyanları ile ispat edemediği, karşı dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı, mahkemece ziynet eşyasına yönelik davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle erkeğin, ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş; boşanma davası yönünden tesis edilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek erkeğin boşanma davasına yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; nispi peşin harcın tamamlattırılmadığını, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine gerekirken kesin hüküm teşkil edecek şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tanığa ziynet ile ilgili gerekli açıklamanın yaptırılmamış olması sebebiyle müvekkil aleyhine sonuçlandırılmasını kabul etmediklerini, eksik inceleme olması halinde dosyanın tefrik edilmesi gerektiğini ve eksik hususların ikmali için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, ziynet alacağı davasını ispatladıklarını belirterek; ziynet alacağı davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ziynet alacağı davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 220 nci ve 226 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.