Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10965 E. 2023/2234 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının azlığı ile kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1373 E., 2022/2274 K.

KARAR : İsitnaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/273 E., 2020/668 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların davadan beş ... öncesine kadar erkek ve onun ilk eşinden olma çocukları ile birlikte yaşadıklarını, erkeğin sonrasında kadına ayrı ev kiraladığını, kadının ortak çocuk ile birlikte kiralanan eve taşındığını ancak erkeğin ilk eşinden olan çocukları ile yaşayıp eve gelmediğini, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak ile kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde özetle; taraflar evlenmeden önce kadının erkeğin boşandığı eşinden olan çocukları ile ilgileneceğine söz verdiğini ancak çocuklara kötü davrandığını, onları rencide ettiğini, işlerini yapmadığını, çocuklardan yemek sakladığını, onlara ve annelerine hakaret ettiğini, sürekli "ya bunlar gitsin ya ayrı ev tutacaksın" dediğini, boşanmakla ve çocuğu göstermemekle tehdit ettiğini, erkeğin ayrı ev tutmaya mecbur kaldığını, bu defa da "çocuklarına uğramayacaksın" dediğini, erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, cinsellikten kaçındığını, sıklıkla evi terk ettiğini ve küsme alışkanlığı olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve erkek lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların erkeğin önceki evliliğinden olma çocukları nedeniyle anlaşmazlık yaşadıkları, kadının bu süreçte erkeğe hakaret ettiği ancak tarafların aralarında anlaşarak kadın ve ortak çocuğun ayrı bir eve çıktıkları, erkeğin haftanın belirli günlerinde önceki eşinden olan çocukları ile belli günlerinde de kadın eş ile yaşadığı, tarafların ayrı ev tutmakla önceden yaşanan olayları affettikleri ve taşındıktan sonraki döneme ilişkin olarak birbirlerinin kusurlarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle; her iki boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini ispatladıklarını belirterek kadının reddedilen davası yönünden istinafa başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, dayandıkları bütün vakıaları ispatladıklarını, erkeğin davasının kabulü gerektiğini ve kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek; erkeğin reddedilen davası yönünden istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların birbirlerinin kusurunu kanıtlayamadıkları gerekçesiyle davaların reddine karar verilmişse de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarını istemeyen kadın ile birlik görevlerini yerine getirmeyen erkeğin eşit kusurlu oldukları, her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, eşit kusurlu olmaları nedeniyle taraflar lehine tazminatlara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Altay Tuğra'nın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü cumartesi saat 10.00'dan pazar günü 18.00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü 18.00'e kadar, her yıl yarıyıl tatilinin ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü 18.00'e ve her yıl temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan otuz birinci günü 18.00'e kadar kişisel ilişki tesisine; kadın için aylık 1.250,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakası ile çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının erkekten alınıp kadına verilmesine ve tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ... yapılmadığını, kadının kusurunun bulunmaması nedeniyle tazminat taleplerinin kabul edilmesinin gerektiğini, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarının az olduğunu ve çocuğun babayı daha sınırlı görmesinin yararına olacağını belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin ... yapılıp yapılmadığı, erkeğin Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen ve temyize başvurulmamak suretiyle kesinleşen kusuru yanında başkaca kusurunun olup olmadığı, kadına yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının tazminatlara hak kazanıp kazanmayacağı, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olup olmadığı ve kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun ... yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 ..., 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri, 327 nci ve 328 ... maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9uncu maddesinin üçüncü fıkrası. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuk Altay Tuğra yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2. Davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.