"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1873 E., 2022/2033 K.
DAVACI-DAVALI : Nurten ...vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 23.10.2018 - 24.12.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/967 E., 2020/711 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayanan boşanma davalarının reddine, her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin eşine ve çocuklara kötü davranarak fiziksel şiddet uyguladığını, sorumluluklarını ihmal ettiğini, ihtiyaçları karşılamadığını, aşağılayıcı sözler söylediğini, aldattığını, ortak çocuğa uyguladığı şiddet nedeniyle çocuğun önce kuruma yerleştirilip akabinde anneye teslim edildiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; kadın hakkındaki iddiaların ... olmadığını, erkeğin kadının namusuna iftira attığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sözlü, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, "adını çıkaracağım" diye tehdit ettiğini ve ortak çocuğun kız arkadaşına sarkıntılık ettiğini ileri sürerek birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl dava dilekçesi davalı-davacı erkeğe 26.11.2018'de usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı-davacı erkek davaya süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
2.Davalı-davacı erkek birleşen dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların ... olmadığını, kadının birlik görevlerini ihmal ettiğini, evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, sürekli telefonla meşgul olduğunu, ev işi yapmadığını, sadakatsiz olduğunu, Yalova'ya taşınmak için baskı yaptığını, müsrif olduğunu, borçlandığını, aşağılayıp hakaret ettiğini ve tehdit ettiğini ileri sürerek tarafların zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilerek çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesine, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evinin ihtiyaçlarını düzenli şekilde karşılamayan, sinkaflı küfürler eden, fiziksel şiddet uygulayan, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak eşini başka bir kadınla aldatan, ortak çocuğa fiziksel şiddet uygulayan ve eşini evden ... erkeğin ağır; eşine küfür ve hakaret eden, ... düşürücü ve aşağılayıcı sözler söyleyen, evine ve eşine karşı ilgisiz davranan ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak eşini başka bir erkekle aldatan kadının az kusurlu olduğu; erkeğin zina iddiasını ve kadının haysiyetsiz hayat sürdüğünü ispatlayamadığı, az kusurlu kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve kadın lehine tazminatlara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile; erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürmeye dayalı boşanma davalarının reddine, her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Sude ve Emir'in velâyetinin anneye verilerek çocuklarla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, Sude yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kurum bakımına alındığı 04.05.2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına, Sude yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kurumdan anneye teslim edileceği tarihten boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar babadan alınarak anneye verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesi sonrası Sude yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, ortak çocuk Emir yararına hükmedilen aylık 150,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 350,00 TL'ye çıkarılmasına, boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 200,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 400,00 TL'ye çıkarılmasına ve kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesi sonrası aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat ve tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, ortak çocuk Sude'nin annenin ihmali nedeniyle kurum bakımına alındığını, ceza davası dosyalarının kusur belirlemesinde dikkate alınmadığını, kadının sigortasız çalıştığını, yoksulluğa düşmediğini, kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını belirterek erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürmeye dayalı davasının reddi, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ile kadın ve ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakalar yönünden istinafa başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu ve erkeğin istinaf aşamasında ortak çocuk Emir'in de yurtta kalmaya başlaması nedeniyle onun için hükmedilen nafakanın kaldırılması talebinin ayrı davaya konu olabileceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyet kararına itirazlarının olmadığını, kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, ortak çocuk Sude'nin annenin ihmali nedeniyle kurum bakımına alındığını, ceza davası dosyalarının kusur belirlemesinde dikkate alınmadığını, kadının sigortasız çalıştığını, yoksulluğa düşmediğini, ortak çocukların kurum bakımında olmaları nedeniyle çocuklar lehine hükmedilen nafakaların fazla olduğunu, kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ile kadın ve ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakalar yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma hükümleri kesinleşmiş olmakla, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin ... yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ve erkeğin tazminat taleplerinin reddedilmesinin ... olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, kadın lehine tedbir ve ortak çocuklar lehine nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı ve koşulları varsa fer'î miktarlarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 ... ve 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 ... maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta davalı-davacı erkek vekili çocuklar yararına hükmedilen nafakalar yönünden istinafa başvurmuş, istinaf dilekçesinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde ortak çocuk Emir'in de kurum bakımına alındığını belirterek nafakalara hükmedilirken bu durumun göz önünde bulundurulmasını talep etmiştir. Hüküm ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakalar yönünden kesinleşmemiş olmasına karşın, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde erkeğin nafakaların kaldırılması talebinin ayrı bir davaya konu olabileceğinden bahisle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosyanın tetkikinden tarafların ortak çocuğu Sude'nin kurum bakımında olduğu, erkek tarafından kanun yolu başvurularında tarafların diğer ortak çocuk Emir'in de kurum bakımına alındığının iddia edildiği ve kadın tarafından kanun yolu başvurularına karşı verilen cevap dilekçelerinde iddianın aksine bir açıklamanın yer almadığı tespit edilmiştir. Bu durumda, mahkemece ortak çocukların kurum bakımına alınıp alınmadıklarının ve alınmışlarsa hangi tarihler arasında kurumda kaldıklarının araştırılarak çocuklar lehine hükmedilecek tedbir ve iştirak nafakaları yönünden karar verilmesi gerekirken ve ayrıca ortak çocuk Sude yönünden infazda tereddüte sebep olacak şekilde hüküm tesisi ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.