"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2040 E., 2022/1497 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 30.08.2016
KARAR : Başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/734 E., 2019/416 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı dava dilekçesinde özetle; kadının aile hayatının gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, haftanın bir iki günü dışında yemek yapmadığını, belli bir düzen kurmadığını, sabaha kadar tv izlediğini, uçuş öncelerinde kavga ve tartışma çıkararak müvekkilinin psikolojisini bozduğunu, müvekkilinin ailesine saygısız davrandığını, kıskanç olduğunu, aşırı savurgan olduğunu, müvekkilinin eşinin taleplerine yetişebilmek için çevreye borçlandığını, son aylarda çocukla Amerika'ya yerleşme isteğinde bulunduğunu, müvekkilinin bunu kabul ederek bütün işlemleri tamamladığını daha sonra ...'a tatile geldiğini ve burada kalacağını, boşanma olursa 300.000 TL nakit para ve yüksek miktarda nafaka istediğini söylediğini, daha sonra bir avukatla görüştüğünü, vekilin müvekkilini araması nedeniyle müvekkil açısından başka çıkar yol kalmadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereğince boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000 TL maddî, 100.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaları kabul etmediklerini, erkeğin annesinin ailenin bütün kararlarına müdahil olduğunu ve evliliklerine karıştığını, erkeğin gelirine göre fazla tutumlu davrandığını, kazancına rağmen evliliğin başında bağımsız konut temin etmediğini, kiralanan evde ikinci el eşyalarla oturduklarını, müvekkilinden aylık harcamalarını düzenli olarak belgelendirmesini ve listelemesini istediğini, müvekkiline ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, öfke kontrolünün bulunmadığını, bir keresinde evin dağınıklığını ileri sürerek laptop fırlattığını, hakaret ettiğini, gurur kırıcı sözler sarf ettiğini, gelirini ve mal varlığını gizlediğini, başka bayanlarla yazışmak suretiyle sadakate aykırı tutumlar sergilediğini belirterek davacının davasının ve maddî taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuk yararına 3.000 USD tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili yararına 3.000 USD tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dinlettiği tanıkların taraflar arasındaki geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, bir kısmının boşanma dava tarihinden sonra özellikle çocukla kişisel ilişkinin icrası sırasında yaşanan tartışmalara ilişkin bulunduğu, şahit olunan diğer hususların ise evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelik taşımadığı gerekçesiyle tarafların ispatlanamayan boşanma davalarının reddine, karar kesinleşinceye kadar geçici velâyetin annede kalmasına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına hükmedilen 2.200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 3.000,00 TL'ye yükseltilmesine ve karar kesinleşinceye kadar devamına, kadın yararına hükmedilen aylık 3.500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 4.000,00 TL'ye yükseltilmesine ve karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Taraf vekilleri; reddedilen davaları ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuşlardır.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin annesinin etkisinde kaldığı ve annesinin aile işlerine karıştığı, öfke kontrolü problemi olduğu, kadının yaptığı harcamaları tek tek belgelemesini isteyerek ve kazancına göre az para vererek ekonomik şiddet uyguladığı, kadının ise erkeğin ailesine soğuk davrandığı, birlik görevleri ile gereği gibi ilgilenmediği, savurgan olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf taleplerinin kabulü ile dava ve karşı davanın reddine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı-davacı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı-davacı kadın yararına aylık 4.000,00 TL tedbir, 100.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 4.000,00 TL tedbir, aylık 7.500,00TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınarak velâyeten davalı-davacıya verilmesine, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; müvekkilinin kusurlu bulunmasının hatalı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu ve davasının reddi gerektiğini, kadının çalışabilecek durumda olduğunu tedbir nafakasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; Mahkemece kadına yüklenen kusurların doğru olmadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu, tazminatların reddi ve nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, tazminatların reddi, nafakaların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda, kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmetmenin, ayrıca kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı ile kadının tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.