Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10990 E. 2024/3229 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, ölen kişinin eşi ile yaptığı evliliğin iptali davası açma ehliyetinin ve hukuki yararının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Evlenmenin iptali davası açma ehliyetinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı, davacının mirasçı olmadığı ve davalı ile arasında bir hukuki ilişki bulunmadığı gözetilerek davacının dava açma ehliyetinin ve hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/356 E., 2022/1145 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/909 E., 2019/800 K.

Taraflar arasındaki mutlak butlan sebebiyle evlenmenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... İlçesi, ... mevkii, 1093 ada, 71 pafta, 16 parseldeki taşınmazın 3/4'ünü ...'dan 12.03.2014 tarihinde satın aldığını, davalı ...'in müvekkiline karşı önalım hakkını ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası açtığını, ...'in vefat etmeden önce vesayet altına alındığını ancak vesayet kararı öncesinde 20.02.2007 tarihinde evlenen davalının yükümlülüklerinden kaçınmak için evi terk ettiğini, açılan boşanma davası sonrası davalının müteveffayı ikna ederek yeniden evlendiklerini, amacının müteveffanın ölümü sonrası mal sahibi olmak olduğunu belirterek evlilik sırasında müteveffanın akıl hastası olması nedeniyle evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile müteveffanın 2007 yılında evlenip ölüm tarihi olan 2011 yılına kadar birlikte yaşadıklarını, müvekkilinin yasal mirasçı olduğunu, Acıbadem'de bulunan taşınmazın bir miktar hissesinin davacı tarafından alınması nedeniyle müvekkilinin şufa davası açtığını, davacının müteveffanın ailesi ile herhangi bir kan bağının bulunmadığını, dava açılmasında hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...'nin davacıya karşı öne alım hakkını ileri sürerek açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının mahkemesince kabul olunduğu, davacı tarafın evlenmenin iptali davasını açmasında hukuki bir yararı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın gerekçesiz olduğunu, tapu iptali ve tescil davası kararının Bölge Adliye Mahkemesince kaldırıldığını, evlenmenin iptali sonrasında davalının mirasçılık sıfatını kaybedeceğini, davada müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; geçerli bir evliliğin kurulması, evliliğin hükümsüzlüğü, evliliğin mutlak ve nispi butlanı ile özel ve genel sebebe dayalı boşanma davası açılabilecek haller ve dava açma ehliyetine ilişkin hususların kanunla düzenlenmiş olup dava ehliyetinin kamu düzeni ile ilgili dava şartlarından olduğu, düzenleme dışında bir dava açılabilmesi veya açılmış bir davanın dinlenebilmesi olanağı olmadığı, öne sürülen isnatlarla taşınmazı satın alan davacı Müyesser'in, vefat eden eşinden dolayı şufa hakkı kullanan Gamze'nin evliliğine ilişkin hükümsüzlük, butlan davası açma hak ve yetkisi bulunmadığı, somut olayda, dava dilekçesindeki olayların anlatımı ile davacının davasının hukuki dayanağının ve dinlenilme olanağının bulunmadığı, sonucu itibarıyla davanın reddine ilişkin hükmünde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının mutlak butlan sebebiyle evlenmenin iptalini davasını açma hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı ve hukuki yarar dava şartı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü, 115 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 145, 146, 159 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ye verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.