"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/928 E., 2022/1509 K.
DAVA TARİHİ : 02.10.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1127 E., 2021/82 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir, erkeğin sair istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli aşırı kıskançlık gösterdiğini, duygusal, ekonomik, sosyal ve fiziksel şiddet uyguladığını, çalışmadığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çevresindeki kadınları rahatsız edici davranışlarda bulunduğunu, kadına ve ailesine hakaret ettiğini, sürekli iş değiştirdiğini ya da işten kovulduğunu, seni de, sığındığın kişileri de öldürürüm diyerek tehdit ettiğini, aşağıladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini beyanla tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında arttırılmasına ve kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, kadın her şey yolundayken kendisini ve çocukları yüz üstü bırakıp evi terk ettiğini, eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini, eşinin rahatsızlığından dolayı psikolojik sorunlar yaşadığını ve sinir hallerinde eve ve çocuklara zarar verebildiğini beyanla davanın reddine, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine ve çocuklar için aylık toplam 1.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sürekli bir işte çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını gidermediği, kadını çok kıskandığı, akrabaları ile görüştürmediği, kadın çalışmak istediği halde çalışmasına müsaade etmediği, kadına süregelen fiziksel şiddetinin olduğu, hakaret ettiği, cahilsin, ben sana fazlayım diyerek aşağıladığı, benden boşanırsan seni de, sığındığın kişiyi de öldürürüm diyerek tehdit ettiği, tam kusurlu olduğu, yapılan sosyal inceleme raporu neticesinde olumsuz bir durum tespit edilmediği sürece velâyetlerin anneye verilmesi kanaatine varıldığı, kadın yönünden alınan sosyal inceleme raporunda anne ile ilgili olumsuz bir durum tespit edilemediği, 16.02.2021 tarihli duruşmada taraf vekilleri tarafların ortak çocuğu ...'ın babası ile kalmak istemesi sebebiyle ortak çocuk ... Baran'ın velâyetinin davalıya verilmesi hususunda tarafların anlaştığını beyan ettikleri, ortak çocuk ...'un velâyetinin sosyal inceleme raporu dikkate alınarak anneye verilmesine, ortak çocuk ... ...'ın velâyetinin ise taraf beyanları dikkate alınarak babaya verilmesine karar verildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile ... arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ... arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... lehine dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 400,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına ve kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, kusur değerlendirmesini kabul etmediklerini, boşanmaya karar verilmesinin hukukî ve yerinde olduğunu beyanla kararı kusur belirlemesi, velâyet, nafaka ve tazminat yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğin kusurlarına ilişkin yapılan değerlendirmede, ortak çocuk ... un yaşı, henüz anne bakım, şefkat ve gözetimine ihtiyaç duyduğu çağda olması, annenin velâyetten kaynaklanan yetki ve görevlerini ihmal ettiği ya da kötüye kullandığı yönünde delil bulunmaması ve dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporlarına yansıyan beyan, gözlem ve tespitler dikkate alındığında, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinde, nafakalar ve hükmedilen nafaka miktarlarında, kadın lehine tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak İlk Derece Mahkemesinin 06.02.2020 tarihli ara kararı ile ortak çocuk ... ... lehine ara karar tarihi olan 06.02.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına karar verilmesine rağmen, nihai karar ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedildiği belirtilerek, ortak çocuk ... ... lehine hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi hususunda çelişki yaratılması ve infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle ortak çocuğun dava tarihinden ara karar tarihi olan 06.02.2020 tarihine kadar baba yanında olduğu da gözetilerek, ortak çocuk ... ... lehine ara karar tarihi olan 06.02.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 16.02.2021 tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilerek erkeğin ortak çocuk ... ... lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden istinaf isteminin, bu yöne münhasır olmak üzere kısmen kabulü ile erkeğin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece sadece kadının delilleri ve tanıkları ile yetinildiğini, kadının da erkek kadar kusurlu olduğunu, tarafların yaşadıkları yöre, yaşam koşulları dikkate alındığında nafaka ve tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet düzenlemesi, nafakalar ve tazminatların verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,182 nci, 330 uncu, 336 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.