"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1044 E., 2022/1550 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 24.07.2019
KARAR : Başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/471 E., 2020/406 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin önceki evliliğinden olma çocuklarının müvekkiline ve müvekkilinin önceki evliliğinden olma kızına şiddet uyguladıklarını, bu şiddetin sürekli hale geldiğini, erkeğin bütün bu olaylara ses çıkarmadığını, bunun üzerine müvekkilinin ...'den ayrılıp Kırşehir'de kızları tarafından satın alınan evde yaşamaya başladıklarını, erkeğin de kendi arzusuyla Kırşehir'e geldiğini, birlikte yaşamaya başladıklarını, erkeğin müvekkilinin kılık kıyafet ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin burada da erkeğin çocukları tarafından erkekten boşanması konusunda tehditlere maruz kaldığını, amaçlarının devlet tarafından yatırılan tarla parasını babalarından almak olduğunu, erkeğin bu tehditler karşısında ortak evden ayrılıp çocuklarının yanına yerleştiğini, yedi aydır ortak eve uğramadığını, son zamanlarda hakaretler ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; bu evliliğin kadının dördüncü evliliği olduğunu, amacının ilk eşinden olma çocuklarıyla birlikte yaşamak olduğunu, kadının baskısı ile Kırşehir'e taşındıktan sonra müvekkilinin horlandığını, evden gitmesi için türlü eziyete maruz kaldığını, kadının müvekkilinin çocuklarıyla iletişim kurmasını engellediğini, müvekkili yok gibi davrandığını, gittiği yerleri söylemediğini, eve giriş çıkışını engellemeye çalıştığını, yaptığı baskı ile evden gönderemeyince istemiyorum git deyip evden kovduğunu, aradan dört ay geçtikten sonra müvekkilinin ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/50 Değişik İş sayılı dosyasında eve dönmek istediğini, eve almadığı takdir de boşanma davası açacağını ihtar ettiğini, iki aylık dava açma süresini beklediği sırada kadının dava açtığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili için 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşi ile ilgilenmediği, evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, sürekli tartıştığı, hakaretlerde bulunduğu, maddîyatçı olduğu, evi beğenmediği, kiraya çıktığı, üzerine araba aldığı, erkeğin cebinden para aldığı, eziyet ettiği, horladığı, darp ettiği, tehdit ettiği, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davasının reddi, erkeğin davasının kabulü ve erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile miktarları, müvekkili yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi ve fer'î talepleri yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/50 Değişik İş sayılı dosyasında 14.05.2019 tarihinde eşinin ortak konuta dönmesi için ihtar çektiği, ihtar isteği önceki olayların affedildiğini veya en azından hoşgörüyle karşılandığını gösterdiği, affedilen veya en azından hoşgörüyle karşılanan olaylardan dolayı da kadına kusur atfedilemeyeceği, ihtar tarihinden dava tarihine kadar geçen süre zarfında ise kadının herhangi bir kusuru ispatlanamadığı, kadın tanığı Duygu beyanlarından erkeğin "ben sana bu parayı yediremem, çocuklarımın yanına gidiyorum" diyerek evden ayrılmak suretiyle birlikte yaşamdan kaçındığı, eşine zaman zaman para göz demek suretiyle hakaret ettiği, taraflar arasındaki evlilik birliği ortak yaşamı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu, boşanmaya sebep olan bu olaylardaerkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil bir kusur gerçekleşmediği, hal böyle olunca kadının davasının kabulü ile erkeğin karşı davasının reddi gerekirken yanlış kusur belirlemesine bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu yönde hüküm tesis edilmemesinin doğru olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, kadının erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu en azından erkeğin maddî desteğini yitirdiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşıldığından maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı boşanma davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilerek kadının kusur belirlemesi, asıl davasının kabulü, karşı davanın reddi, yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminata ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğu dikkate alınmadan boşanma davasının reddine karar verilmiş olmasının ve kadın lehine nafaka ve tazminata hükmedilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, ispatlanan bir kusur olmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu ve iddialarının tanık beyanları ile ispatlandığını, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu gibi miktarlarının da fahiş olduğunu belirterek kararı kadının kabul edilen davası, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar ile reddedilen davası ve tazminat talepleri yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.