Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11026 E. 2023/1898 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tazminat miktarı, çocuklar için nafakaların miktarı ve yıllık artırımı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin paylaştırılmasına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, evlilik süresi ve çocukların ihtiyaçları gibi hususlar değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin tazminat, nafaka, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti hususlarında verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/783 E., 2022/1401 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 06.04.2017 - 28.04.2017

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü-yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/160 E., 2022/148 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davaların kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2018 tarih ve 2017/172 Esas, 2018/103 Karar sayılı kararı ile erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların anne ve babanın ortak velâyeti altına bırakılmasına, çocukların fiilen anne yanında kalmalarına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına hükmolunan ayrı ayrı aylık 150,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 200,00 TL'ye artırılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 7.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından; tazminat miktarları ile tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları, ortak velâyet, asıl davada lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, reddedilen tazminat talepleri, ortak velâyet, karşı davada lehlerine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2021 tarih ve 2018/2771 Esas, 2021/297 Karar sayılı kararı ile hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve tarafların kusurlu davranışlarının neler olduğu açıkça yazılarak kararda belirtilmediği, bir kısmı özetlenen tanık beyanlarına atıf yapıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkek ağır kusurlu kabul edilmekle beraber, kadına yüklenen kusurlu davranışın ne olduğunun gerekçede gösterilmediği, bir başka ifade ile, erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen erkek tam kusurluymuş gibi gerekçe yazıldığı, bu durumun da gerekçenin kendi içinde çelişkili olmasına neden olduğu belirtilerek tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile esası incelenmeksizin erkeğin karşı davasında kesinleşen boşanma hükmüne ilişkin kısmı hariç olmak üzere İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; evlilik birliği içerisinde eşine ve ortak çocuklara şiddet uyguladığı, düzenli bir işte çalışmadığı, balık ve ava giderek evini ihmal ettiği, eşine "sen nasıl kadınsın" diyerek onu aşağıladığı ve eşine karşı kıskanç tavırlar sergilediği; kadının ise evin temizlik ve yemek işleri ile yeterince ilgilenmediği ve çocukların temizlik ve bakımıyla da yeterince ilgilenmediği, hatta banyolarını dahi yaptırmadığı; bu haliyle gerçekleşen olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise az kusurlu olduğu belirtilerek davacı-karşı davalının boşanma talebi konusuz kaldığından boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin boşanma talebi kesinleştiğinden boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, ortak çocuklar yararına hükmolunan ayrı ayrı aylık işbu karar tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 12.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasında kadın yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine, erkeğin davasında erkek yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminatların ve ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakaların az olduğunu, nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılması gerektiğini, karşı davada erkek lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek; tazminat miktarları, ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakaları, nafakaların TEFE-TÜFE oranında artırılmaması, karşı davadaki yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, paranın alım gücü, beklenen menfaatlerin kapsamı ve davalı-karşı davacı erkeğin kusurlu davranışlarının davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği dikkate alındığında, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu belirtilerek kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmesinde, çocukların zorunlu ihtiyaçları ve taleple bağlılık ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakaların miktarında isabetsizlik bulunmadığı, kadının nafaka istemleri yönünden yasal süre içerisinde yıllık arttırım talebi bulunmadığı dikkate alındığında nafakaların her yıl düzenli olarak arttırılmasına yönelik hüküm kurulmamasında isabetsizlik bulunmadığı; karşı dava kapsamında verilen boşanma hükmü kesinleşmekle birlikte karşı dava kapsamında yargılama giderlerine ilişkin verilen kararın kesinleşmediği, dosya kapsamı ve tarafların haklılık durumu gözetilerek karşı dava kapsamında davalı-karşı davacı erkek lehine yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu belirtilerek kadının sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları, ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakaları, nafakaların TEFE-TÜFE oranında artırılmaması, karşı davadaki yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tazminat miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları, ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakaların her yıl düzenli olarak arttırılmasına yönelik hüküm kurulmamasının yerinde olup olmadığı, karşı davadaki yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.