"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1252 E., 2022/1448 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 23.10.2017-08.11.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/388 E., 2022/118 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın asıl ve karşı davaların kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davada boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi ile süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı kadının her tartışmada müvekkilini aşağıladığını, müvekkilini beğenmediğini ima ettiğini, en ufak tartışmada pencereyi açarak dışarı çıkıp bağırmak suretiyle müvekkilini suçlu duruma düşürmeye çalıştığını, müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkilini arkadaşlarının yanında küçük düşürdüğünü, çocuklarının olmaması nedeniyle doktora gittiklerini, bu dönemde davalı kadının aşırı kilo aldığını, davalı kadının çocuk sahibi olma düşüncesiyle müvekkiline karşı psikolojik baskı ve tehdit uygulamaya başladığını, "senden boşanır, başkasından çocuk yaparım, millet çocuk sorarsa ...'ın erkekliği yok diyeceğim, bizim taraf zaten bunu biliyor, mahallede herkese yayarım" dediğini, müvekkiline mesaj çekerek "şeytan sensin ananla, kusura bakma ben çocuk yapmazsam boşarım seni", "ben de etrafa ... istemiyor diye yaymazsam, millet düşünsün ... da problem var" diye şeklinde hakaret içerir mesajlar gönderdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili lehine 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı erkeğin; müvekkilini sürekli olarak boyundan ve kilosundan dolayı yanına yakıştıramadığı için birlikte çarşıya veya başka yerlere gitmek istemediğini, sürekli müvekkiline "boyun kısa, kilon var, yuvarlana yuvarlana gidiyorsun, aynı ayı gibi oldun, sürekli hayvan gibi girip çıkıp yedin göbeğin önde gidiyor" diyerek müvekkilini hem kendi ailesinin hem de müvekkilinin ailesinin yanında rencide ettiğini, müvekkiline hitaben daha boylu ve daha zayıf birisiyle evleneceğini dahi dile getirdiğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, sürekli para hesabı yaptığını, harçlık vermediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, müvekkiline bir gün olsun huzurlu bir ortam yaratmadığını, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, ortak evin tapusunun annesinin üzerine kaydettirdiğini; tarafların iki yıl süre ile çocuk yapmak istemediklerini, bu süre içinde müvekkilinin doğum kontrol hapı kullandığını, hormonsal bozukluklar olduğunu, hormon tedavisi gördüğünü ve bu yüzden çocuk olmadığını iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 29.01.2019 tarih ve 2017/810 Esas, 2019/59 Karar sayılı kararı ile evlilik birliği devam ederken tarafların birbirlerini küçümsedikleri; erkeğin; başkalarının yanında eşinin fiziksel özelliklerinden bahsedip memnuniyetsizliğini dile getirdiği, annesinin müdahalesine kayıtsız kaldığı, birlikte biriktirdikleri parayla annesinin üzerine ev aldığı, çocuk olması için tedavi olmak isteyen eşine destek olmadığı, eşiyle ilgilenmediği, en son tartışmalarından sonra birlik görevlerini yerine getirmediği; kadın eşin az kusurlu olduğu, erkek eşin ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, taraflar lehine karşılıklı davaların kabulü nedeniyle ayrı ayrı 2.725,00 TL vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat talebi hakkında karar verilmemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2021 tarih ve 2019/1589 Esas, 2021/1323 Karar sayılı kararı ile asıl davada verilen boşanma hükmü, asıl davada harç, yargılama gideri, vekâlet ücreti istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; davacı- karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde boşanma ile birlikte manevî tazminata hükmedilmesini de talep ettiği, erkeğin manevî tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, İlk Derece Mahkemesince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu, bu durumda 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) aradığı anlamda ve istinaf denetimine elverişli karar oluşturulmamasının usul ve kanuna aykırı olduğu; kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa ne zamandan beri nerede çalıştığı, aylık gelirinin ne kadar olduğu, gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmış ise işten ayrılış sebebi araştırılarak, boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin kesin olarak belirlenip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak istinaf edilen yönler hakkında yeniden hüküm verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine; kadının tüm, erkeğin sair istinaf taleplerinin kaldırma sebebine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada verilen boşanma, harç, vekâlet ücreti, yargılama gideri istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına; karşı davada ise asıl davada boşanmaya karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; evlilik birliği devam ederken tarafların birbirlerini küçümsedikleri; erkeğin; başkalarının yanında eşinin fiziksel özelliklerinden bahsedip memnuniyetsizliğini dile getirdiği, annesinin müdahalesine kayıtsız kaldığı, birlikte biriktirdikleri parayla annesinin üzerine ev aldığı, çocuk olması için tedavi olmak isteyen eşine destek olmadığı, eşiyle ilgilenmediği, en son tartışmalarından sonra birlik görevlerini yerine getirmediği; kadın eşin az kusurlu olduğu, erkek eşin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine; kadının çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine; karşı davada alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 49,30 TL karar-ilam harcının davacı karşı davalı erkekten alınarak hazineye irat kaydına, davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf kararından önce yapılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 12,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 75,30 TL yargılama giderinin ve istinaf kararından sonra yapılan 165,70 TL İstinaf harcı olmak üzere toplam 241,00 TL'nin davacı- karşı davalı erkekten tahsili ile davalı -karşı davacı kadına verilmesine, davalı-karşı davacı kadın kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, kadının delilleri ve tanık beyanları ile müvekkiline isnat edilen kusurların ispatlanamadığını, davalı- karşı davacı kadın lehine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, açıkça yapmış oldukları istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle müvekkili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kadına yükletilmesi gerektiği halde istinaf yargılama giderlerinin müvekkiline yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, karşı dava yönünden de boşanma, harç, vekâlet ücreti ve yargılama gideri istinaf edilmeksizin kesinleştiği halde bir önceki karardan farklı olarak davalı-karşı davacı kadın lehine 5.100,00 TL vekâlet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; tazminatların az olduğunu belirterek tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü dikkate alınarak kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; Dairenin kaldırma-gönderme kararında belirtildiği üzere davalı- karşı davacı kadın tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının iadesine karar verildiğinden istinaf aşamasında davalı- karşı davacı kadın tarafından yapılan yargılama gideri olarak istinaf kanun yoluna başvuru harcının davacı- karşı davalı erkekten alınmasına karar verilmesi gerekirken, davalı- karşı davacı kadına iadesine karar verilen istinaf karar ve ilam harcının da davacı- karşı davalı erkekten alınmasının doğru görülmediği, yine İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı davacı-karşı davalı erkeğin istinaf talebi kabul edildiğinden istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı kadından alınarak davacı- karşı davalı erkeğe verilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmemesinin de doğru görülmediği belirtilerek erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebi kabul edilerek davalı-karşı davacı kadın tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL karar ve ilam harcı, 12,50 TL tebligat gideri ve istinaf kanun yoluna başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 196,60 TL yargılama giderlerinin davacı- karşı davalı erketen alınarak davalı-karşı davacı kadına ödenmesine; davacı-karşı davalı erkek lehine 29.01.2019 tarihli kararın istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 132,30 TL yargılama giderlerinin davalı- karşı davacı kadından alınarak davacı-karşı davalı erkeğe ödenmesine karar verilmiş; asıl davada verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden, karşı davadaki boşanma hükmüniün konusuz kaldığı, 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesi uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir etmesi gerektiği, bu durumda açıklanan kusur belirlemesine göre, davalı- karşı davacı kadın yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, kadının da boşanma davası açmakta haklı olduğı, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı karşı dava yönünden de kaldırıldığından, ikinci kararda karşı davada davalı- karşı davacı kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin ve kaldırma-gönderme kararından da anlaşılacağı üzere, ilk karara karşı kaldırma sebebine göre kadının istinaf talebinin incelenmediği, ancak iş bu kararla kadının istinaf talebindeki haklılık durumu dikkate alındığında karşı davada ve istinaf aşamasında kadın tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesinin isabetli olduğunun anlaşıldığı, ağır kusurlu erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin isabetli olduğu belirtilerek tarafların sair istinaf talepleri reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabul edilerek tazminatların artırılmasının hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar, reddedilen manevî tazminat talebi, karşı davadaki vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davalarında kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat miktarları, erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı, karşı davadaki vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.