Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11118 E. 2024/3745 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin kusuru, velayet ve nafaka konularında verilen kararın hukuka uygunluğu uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirildiğinde, davalı erkeğin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1666 E., 2022/566 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/167 E., 2019/498 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2022 tarihli ek kararı ile temyiz harç ve masraflarının muhtıraya rağmen yatırılmadığı gerekçesi ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 16.09.2022 tarihli ek kararı davalı erkek tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı erkek ve karşı taraf davacı kadın ile vekili gelmediler. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Bölge Adliye Mahkemesi'nin 18.04.2022 tarihli asıl kararına davalı erkek tarafından 17.06.2022 tarihinde yasal süre içerisinde temyiz başvurusunda bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 28.06.2022 tarihli muhtırası ile 728,50 TL harç ve giderin ikmal edilmediği belirtilerek, 1 haftalık kesin süre içerisinde belirtilen miktarın yatırılması, aksi durumda temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağı davalı erkeğe tebliğ edilmiştir. Muhtırada belirtilen süre içerisinde temyiz harç ve giderlerinin ikmal edilmediği gerekçesi ile 16.09.2022 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; davalı erkeğin temyiz harç ve masraflarını süresinde yatırdığı, muhtıraya dayanılarak verilen temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 16.09.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen 18.04.2022 tarihli asıl kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlendikten sonra davalının davacıya karşı tutum ve davranışlarının değişmeye başladığını, davalının aynı çatı altında müvekkiline günlerce küs kaldığını, müvekkiline değer vermeyip onunla ilgilenmediğini, davalının ortak konutu satarak Bilecik'te kiraz tarlası satın aldığını, müvekkilinin burada eşini kırmamak için bir süre kaldığını, davalı tarafın ortak çocukla birlikte müvekkilini Ümraniye'de kiraladığı eve bıraktığı ve arayıp sormadığını, müvekkilinin ise çocuğu alarak babasının evine gittiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, davacının eve dönmesi için ihtar gönderilmesine, dava reddedilmeyecekse ortak çocuğun en azından dava sonuna kadar velayetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, birlik görevlerini yerine getirmediği, eşiyle ve çocuğuyla yeteri derecede ilgilenmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, uzman raporu ve üstün yararı gereğince ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın kabulü ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe kusur yüklenmesinin ve davanın kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, velâyet, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 16.09.2022 tarihli EK KARARININ KALDIRILMASINA,

2.Davalı erkeğin asıl hükme yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.