Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11158 E. 2023/2260 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1552 E., 2022/1597 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekilleri Av. ... vd.

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 13.06.2019

KARAR : Başvurunun kabulüyle kısmen yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/597 E., 2021/256 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının istinaf taleplerinin kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, kadının ise sair istinaf itirazlarının reddiyle bu yönlerden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı erkek; "kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi" yönünden istinaf başvurusunda bulunmakla, kadının kabul edilen boşanma davasına ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmeden kesinleştiğinden davalı-karşı davacı erkek vekilinin "kadının kabul edilen boşanma davası"na yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-karşı davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı erkeğin aşırı şüpheci ve kıskanç karakterde olduğunu, davalı erkeğin hakaret ve şiddetine maruz kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklardan her biri için aylık 450,00 TL, kadın için ise 550,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınıp kadına ödenmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren nafakaların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesiyle; kadının ... sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, evi terketmeyi alışkanlık haline getirdiğini, erkeğe hakaret ettiğini, çocukların gözü önünde bıçak çektiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocuklara baskı yaparak yalan söylemeye zorladığını, eşyalara zarar verdiğini, esnaftan, habersiz borç aldığını iddia ederek kadın tarafından açılan davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin kadına hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-karşı davalı kadının ise, eşinin görüşmesini istemediği kişilerle görüşmeye devam etmesi nedeniyle kusurlu olduğu, tarafların birbirlerine izafe ettiği bir takım vakıaların ise ispatlanamadığı, diğer bir kısmının ise tarafların beraber yaşamaları nedeniyle af kapsamında kaldığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğundan bahisle asıl ve karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin annelerine verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir ve karar kesinleştikten sonra aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası ödenmesine, ortak çocuklardan her biri için dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden itibaren 300,00 TL iştirak (Toplam 900,00 TL) nafakası ödenmesine, kadın yararına 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; erkeğin kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasına ve karşı davanın reddi ile asıl davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; kusur belirlemesi, velayet, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karşı davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurların gerçekleştiği, dosyaya yansıyan sosyal inceleme raporu ve ortak çocukların beyanlarından ortak çocuklarının velayetinin annelerine verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakasının ve ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilini bu yönlere ilişkin istinaf talebinin kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 550,00 TL yoksulluk nafakası ile 3 ortak çocuktan her biri için aylık 450,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadın yararına 20.000,00 maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının erkeği aldatmaya yönelik eylemlerinin af kapsamında kaldığına ilişkin mahkeme kabullerinin hatalı olduğunu, bu durumun ortaya çıkmasından sonra kadının evi terkettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velayet, aleyhine hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına boşanmanın ferilerine hükmedilmesinin ... olup olmadığı, ... ise miktarlarının hakkaniyete uygun olarak belirlenip belirlenmediği, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne ilişkin şartların oluşup oluşmadığı ile ortak çocukların velayetinin annesine verilmesinin çocukların ... menfaatine uygun düşüp düşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 182 nci maddesi ile 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.