Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11162 E. 2023/2570 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyaya yansıyan delillerin değerlendirilmesinden davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğini sarsıcı davranışlarda bulunduğu, ancak davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğunun anlaşılması ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1403 E., 2022/1561 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle kısmen yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/932 E., 2022/336 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle hükmün kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının erkeği aldattığını, başka bir erkekle karı-koca hayatı yaşadığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)161 ... maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine 200.000,00 TL maddî, 400.000,00 TL manevî tazminata yasal faiz ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafça hukuka aykırı delil toplandığını, bunların hükme esas alınmaması gerektiğini, erkeğin ailesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiğini, tarafların karşılıklı olarak birbirlerine karşı evlilik birlikteliğinden ... sorumluluklarını yerine getirmediklerini, erkeğin sadakatsiz davrandığını, erkeğin ev için yapması gereken giderlerden daha çok şahsi harcamalarına bütçe ayırdığını, ayrıca diğer akrabaları için de evlilik sınırlarını zorlayan masraflarda bulunduğunu ve harcamalar yaptığını, evliliklerinin ilk günlerinden itibaren gerek işi gerek hobilerini gerçekleştirmek amacıyla sık sık yatılı seyahatlere tek başına gittiğini, kadının ise evde tek başını davacı-karşı davalı erkeği beklemek zorunda kaldığını, kadınla ilgilenmediğini, evde olduğu akşamlarda cep telefonu ile sosyalleşme yoluna gittiğini, davacı-karşı davalı erkeğin, kadına mesaj atarak evliliklerine son noktayı koyduğunu, bu mesaj sonrasında kadını üzerindeki eşyalar ile sokağa attığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 5.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yine kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının farklı bir erkek ile farklı zamanlarda otelde konakladığı davacı-karşı davalı erkeğin de farklı bir kadın ile bir otelde konakladığının sabit olduğu dosyaya sunulan fotoğrafların da bu hususları desteklediği, dava açıldıktan sonra da olsa boşanma kesinleşene kadar eşlerin sadakat yükümlülüğünün devam ettiği bu haliyle evlilik birliğinde gelinen noktada her iki tarafın da sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve otelde başka bir kişi ile konaklayan eşin zina eylemini gerçekleştirdiğinin kabulünün gerektiği yönünde yapılan değerlendirme ile tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile, asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 161 ... maddesi uyarınca, karşı davanın ise aynı kadının 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat talepleri ile davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen karşı boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın tanığının dinlenilmesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi ile tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin davasında verilen boşanma kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince ön inceleme duruşmasında, tanık ücreti için masraf yatırılması amacıyla kesin süre verilmesine rağmen kadın vekilince tanıklık ücreti geç yatırılmış ise de, İlk Derece Mahkemesince bir sonraki celse erkek tanıklarının dinlenilmelerine, kadın tanıklarının daha sonra dinlenilmesine karar verildiği, kadın vekilinin de celse arasında tanıklık ücretini yatırdığı, böylelikle İlk Derece Mahkemesinin kadının tanığını dinlemesinin usul ve kanuna uygun olduğu, erkeğin sadakatsizlik eyleminin davanın açıldığı tarihten sonra meydana gelmesi nedeniyle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, erkeğin eşine ilgisiz davrandığı ve kadına az vakit ayırdığına yönelik vakıaların dosya kapsamında ispatlandığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesine ilişkin koşulların oluştuğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının vakıaya yönelik istinaf itirazı ile davacı-karşı davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazlarının kısmen kabulüyle kadının ağır, erkeğin az kusurlu sayılmalarına, davalı-karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yöne ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar vermek suretiyle erkek lehine 40.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun bulunmadığını, iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında olacak şekilde kadın tarafından ileri sürülen delilin hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kadının şahitlerinin dinlenmesinin hukuka aykırılık arz ettiğini, kadının maddî durumunun yerinde olduğunu ve mal varlığı bulunduğunu, boşanmadaki kusur derecesi göz önüne alındığında erkek lehine hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin sadakatsizliğinin davanın açılmasından çok daha öncesinde var olduğunu, erkeğin kadına iftira attığını, böylelikle boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunu, geçirdiği bir takım sağlık problemleri neticesinde çalışma hayatının belki de tamamen bittiğini ve yoksulluğa düşeceğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulüne ilişkin şartların oluşup oluşmadığı, erkek lehine tazminata hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı ile miktarların hakkaniyete uygun belirlenip belirlenmediği ve kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle dosyaya yansıyan delillerin değerlendirilmesinden davacı-karşı davalı erkeğin ... sarsıcı davranışlarda bulunduğunun, ancak yine de davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmış bulunmasına göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.