"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1101 E., 2022/1397 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/34 E., 2020/287 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konuta terk ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, hakaret ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, baskıcı olduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, iftira attığını, birlik görevini ihmal ettiğini, tehdit ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına aylık 1.000,00 TL kira bedeli, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminat, aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakaların her yıl enflasyon oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, hakaret ettiği, ekonomik şiddet uyguladığı ve birlik görevini ihmal ettiği, kadının ise hakaret ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamında ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin alınan sosyal inceleme rapora içeriği de dikkate alınarak anneye verilmesine ve ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuk ...'in ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk ... yararına karar tarihine kadar aylık 350,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 500,00 TL iştirak nafakası, kadının iş yeri işlettiği, vergi mükellefi olduğu, sigortalı bir işçisinin olduğu, asgari ücretten daha fazla aylık gelirinin olduğu dikkate alınarak kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından nafaka talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata, yasal şartları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığını, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kaldı ki erkeğin davasının süresinde açılmadığı, tazminatların, iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanmadığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, iştirak nafakası miktarının çok olduğu ve velâyet ve tedbir nafakalarına dair düzenlemenin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, karşı davanın süresinde açıldığı, usulüne uygun harcı yatırılmak suretiyle açılan karşı davanın süresinde olmaması durumunda dahi davaların boşanma davası olması durumunda birlikte görülmesi zorunluluğu olduğundan tefrik edilmesi ve sonradan birleştirilmesi gerektiği bu sebeple davacı-karşı davalı kadın vekilinin karşı davanın süresinde olmadığı yönündeki istinaf itirazının yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde ve her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olduğu, kişisel ilişkinin de isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının isabetli olduğu, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmesinin isabetli olduğu, erkek yararına tedbir nafakası takdir edilmemesinin ise dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, kadın ve erkek yararına yoksulluk nafakasının yasal şartları oluşmadığı, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların oluştuğu ancak miktarlarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alındığında erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası, velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL. vekâlet ücretinin ...'dan alınıp ...'a verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.