Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11165 E. 2023/2843 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1455 E., 2022/1461 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/1007 E., 2022/287 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine göderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ailesi ile birlikte yaşamak zorunda kaldığını, müvekkilinin davalı ve ailesi tarafından sürekli aşağılandığını, hakaret ve eleştirilerine maruz kaldığını, müvekkilinin davalı tarafından aldatıldığını bir kadından gelen telefon ile haberdar olduğunu, davalının Erdemir'de yüksek gelirle çalışıyor olmasına rağmen ailesinin temel ihtiyaçları dışında ailesine bakmadığını, davalının sürekli başka kadınlarla otellerde kaldığını, müvekkilinin fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili 2018/503 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı kadının sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili 2018/767 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde; tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2020 tarih ve 2018/335 Esas, 2020/255 Karar sayılı kararı ile sadakat yükümlülüğünü ihlal eden, evi terk eden, başka bir erkekle birlikte yaşayan kadının tam kusurlu olduğu, her ne kadar delil olarak sunulan tarafların yatak odası cinsel birliktelik ses kayıtları cd çözümleme yapılmışsa da karşı tarafın rızası ve bilgisi olmadan yapılan kayıtların hukuka aykırı olarak elde edildiği anlaşılmakla hükme esas alınmadığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, erkeğe atfedilebilecek hiçbir bir kusurun bulunmadığı belirtilerek kadının asıl davasının reddine, erkeğin birleşen 2018/767 Esas sayılı davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi ile 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmolunan aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 300,00 TL'ye düşürülmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, kusur belirlemesi, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi, erkek yararına hükmolunan tazminatlar yönünden; davalı-davacı erkek vekili ise kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, müvekkili yararına hükmolunan tazminatların miktarları, müvekkili lehine 3 ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 10.12.2021 tarih, 2020/1060 Esas, 2021/1356 Karar sayılı kararı ile gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğu, birleşen 2018/503 Esas sayılı dava yönünden hüküm kısmında boşanma konusunda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, zina nedeni ile boşanma davasının kabul kararının gerekçesinin yazılmadığı, tedbir nafakası konusunda çelişkili karar verildiği, birleşen 2018/503 E.sayılı dava yönünden hüküm kurulmadığı gibi, harç ve yargılama gideri yönünden de bir hüküm kurulmadığı, kadın tarafından istenen maddî manevî tazminat, yoksulluk nafakasının ret gerekçelerinin de yazılmadığı, hükümde de bu taleplere ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, denetime elverişli gerekçeli bir karardan bahsedilemeyeceği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının esasına girilmeden münhasıran bu sebeplerle kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının başka erkeklerle görüştüğü ve mesajlaştığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, yatak odasındaki özel konuşmalarını kayda alıp ortak çocuklara dinleteceğini söyleyerek erkeğe şantaj yaptığı, evi terk ederek başka bir adamla birlikte yaşadığı , başka bir adamla yaşayan kadının yaşam deneyimleri ve durumun gereklerine göre başka bir erkekle cinsel eylemi gerçekleştirdiği, kadının zina eylemini gerçekleştirdiği ve zina eyleminin özel ve mutlak boşanma sebebi oluşturduğundan boşanmaya neden olan olaylarda zina yapan eşin tam kusurlu olduğu; öte yandan her ne kadar delil olarak sunulan tarafların yatak odası cinsel birliktelik ses kayıtları cd çözümleme yapılmışsa da karşı tarafın rızası ve bilgisi olmadan yapılan kayıtların hukuka aykırı olarak elde edildiği anlaşılmakla hükme esas alınmadığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının zina eylemi ile tam kusurlu olduğu belirtilerek kadının asıl davasının reddine, erkeğin birleşen davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi ile 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmolunan 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla kaldırılmasına, kadının tam kusurlu olması sebebiyle yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine; yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... kadın vekili istinaf başvurusu dilekçesine özetle; erkeğin davalarının reddi gerektiğini, erkeğin tanık beyanlarına ve delillerine itibar edilmemesi gerektiğini, affın mevcut olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, ses kaydına itibar edilmediğini, erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek; erkeğin kabul edilen davaları, kadının reddedilen davası, erkek yararına hükmolunan tazminatlar, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri, tedbir nafakasının kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kararın; erkeğin kabul edilen davaları, kadının reddedilen davası, erkek yararına hükmolunan tazminatlar, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri, tedbir nafakasının kaldırılması yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı davaları ile erkeğin zina sebebine dayalı davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, affın mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 nci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.