Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11210 E. 2023/2111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kimin kusurlu olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile delilleri değerlendirilerek, davalı-davacı kadının evlilik birliğinin sarsılmasında tamamen kusurlu olduğuna ve erkeğin tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1458 E., 2022/2188 K.

KARAR : Başvrunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1116 E., 2021/12 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocuklarını istemediğini, müvekkilinin stres nedeniyle kısmi felç geçirdiğini, davalının 2016 yılından itibaren müşterek konuta dönmediğini, müvekkilinin ilk evliliğinden olan oğlunun kız isteme merasimine gitmediğini, müvekkilinin her yere tek başına gider hale geldiğini, müvekkiline beddua ettiğini, küfür, hakaret, şiddet eyleminde bulunduğunu belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına,

50.000,00 TL manevî tazminat ve 50.000,00 TL maddî tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili birleşen dosyada sunduğu dava dilekçesinde; erkeğin müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin rızasını almadan aile konutuna evlendirdiği oğlu ve gelinini yerleştirdiğini, 2014 yılında ameliyat olduğunu ve erkeğin müvekkili ile ilgilenmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, lehine aylık 2.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası, 300.000,00 TL manevî tazminat 300.000,00 TL maddî tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile karar verilmesini, ziynet eşyalarının tarafına iade edilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- davacı kadının eşi için beddua içerikli söylemlerinin olduğu, davacı- davalı erkeğin eşini evden kovduğu, şiddet gösterdiği, hastalığında ilgilenmediği ve küfür içerikli söylemlerde bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davalı- davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi ile davalı- davacı kadının ziynet eşyası alacağı davası ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın miktarı, kadının reddedilen ziynet eşyası alacağı davası ile yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece, erkeğe izafe edilen hakaret, şiddet ve evden kovma vakıalarına ilişkin tanık beyanlarının uzunca süre önce yaşanmış olan ve tarafların evliliklerine devam ederek hoşgörü ile karşılamış olduğu olaya ilişkin olduğu, affedilen veya en azından hoşgörü ile karşılanan olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, yine, Mahkemece erkeğe izafe edilen "hastalıkla ilgilenmeme" olayının da 2014 yılında olduğu, dava dilekçesindeki anlatıma göre, bu olaydan sonra da ortak hayatın yeniden kurulduğu, davalı-davacı kadının 2016 yılında ortak çocuk Nilgün'ün boşanmasını ileri sürerek ortak konuttan ayrıldığı, bu tarihten sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığı; davalı-davacı kadının, eşine yönelik "Allah belasını versin, sürüm sürüm sürünsün, ciğerinden yansın" şeklinde beddua içerikli sözler söylediği, gerçekleşen bu durumda evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının tamamen kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulünün ... olduğu, kadının davası yönünden ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin koşulları oluşmadığı, davalı- davacı kadının birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı kusur değerlendirmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu, ancak, kadının boşanma davası yönünden verilen karar taraflarca istinaf edilmediğinden kusura yönelik karar gerekçesinin düzeltilmesine karar verildiği, davalı-davacı kadın tamamen kusurlu olması sebebiyle kadın açısından ise 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin koşulları oluşmadığı, bu durum karşısında; Mahkemece, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin kabulüne, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi ... olmadığı gerekçesi ile, erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile kadının tam kusurlu olduğunun tespitine, ilgili bentlerin kaldırılmasına, yerine erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili; katılma yoluyla müvekkili yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı ve istinaf incelemesi sonucunda müvekkili yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların miktarı ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulünün ve kadının davasının reddi gerektiği yönündeki gerekçenin ... olmadığını, müvekkili yararına İlk Derece Mahkemesi tarafından takdir edilenden fazla maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin ve erkek yararına tazminata hükmedilmesinin ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı, vekâlet ücretinin karar tarihi itibariyle miktar yönünden ... hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.