Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11212 E. 2023/2109 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği ve bu nedenle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1206 E., 2022/2344 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bucak 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/358 E., 2020/155 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, mahrem durumları dışarıda anlattığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin (4721 sayılı Kanun) birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, çocuk için 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının kötü söz ve davranışlarda bulunduğunu, 10 yıldır eşine yaklaşmadığını, davacının hakaret, tehdit ve darp ederek müşterek haneden kovduğunu belirterek, davacının davasının reddi ile karşı davalarının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

kabulüne karar verilerek tarafların boşanmalarına ,müşterek çocuk ... için 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının, 25.000,00TL maddî, 25.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliği giderlerine katılmadığı, evin mahrem konularını dışarıda anlattığı, kadının ise, kötü sözler sarf ettiği, ailesinin evlilik birliğine çokça müdahale ettiği ve kadının bu duruma engel olmadığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit oranda kusurlu oldukları gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin babaya verilerek anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile tarafların maddî manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının reddi, vekâlet ücreti, çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadının, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı ispatlanamadığı, davalı-karşı davacı erkeğin; birlik görevlerini ihmal ettiği ve evliliğine dair mahrem konuları üçüncü kişilerle paylaştığı, davacı-karşı davalı kadının ise; eşine hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, ortak çocuk ..., 12.11.2021 tarihi itibariyle ergin hale gelmiş olduğundan, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının velâyet ve iştirak nafakasına dair düzenlemeler yönünden kaldırılarak karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği, babası ile birlikte yaşayan ortak çocuk ... lehine tedbir nafakasına hükmolunmuş ise de, sürekli ve düzenli geliri bulunmayan davacı-karşı davalı annenin tedbir nafakası ile yükümlü tutulmasının hatalı olduğu, tarafların tespit olunan sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının az olduğu, sürekli ve düzenli geliri bulunmayan, boşanmakla yoksulluğa düşecek olan ve toplanan delillere göre boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olmadığı anlaşılan kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin ve kadının maddî ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının istinaf itirazlarının kısmen kabulüne, sair istinaf istemlerinin esastan reddine, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, ilgili hükümlerin kaldırılmasına, ortak çocuk ... Çetin'in 12.11.2021 tarihinde ergin hale geldiği anlaşılmakla söz konusu çocuğun velâyeti ile bu çocuk için iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yasal koşulları oluşmadığından ortak çocuk ... Çetin için tedbir nafakası hükmolunmasına dair davalı-karşı davacının talebinin reddine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00TL maddî ve 20.000,00 TL mnevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; müvekkilin kusurunun bulunmadığını, ortak çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen nafakalar ile tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın, kusur belirlemesi, ortak çocuk için talep edilen tedbir nafakası talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakalar, tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesinin ... olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkeğin Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları davacı- karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemektedir. Bu itibarla, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen manevî tazminatın koşulları somut olayda kadın yararına oluşmamıştır. O halde, davacı-karşı davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ... olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

2.Davalı- karşı davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.