"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/889 E., 2022/1574 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/540 E., 2022/174 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle altınların iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin okulunda ve derslerinde hiçbir ilerleme sağlayamadığı gibi ekonomik olarak da ailenin yaşamını sürdürecek bir gelir elde etmediğini, erkeğin depresyona girerek eşine karşı ilgisiz ve sorumsuz olduğunu, eş ve çocukla ilgilenmediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi16.10.2021 tarihte tebliğ edilmiş olup davalı erkek tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliğinin yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve eş ve ortak çocukla ilgilenmediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur tespiti, velâyet, tedbir-iştirak nafakası, altınlar, vekâlet ücreti ve savunma hakkının kısıtlanması yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinin tebliğ edildiği 16.10.2020 tarihinde erkeğin Türkiye'de bulunduğunu, ön inceleme duruşmasından sonra ileri sürülen altınların iadesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini, usulünce açılmış bir dava olmadığından altınların iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığını belirterek ön inceleme duruşmasından sonra ileri sürülen altınların iadesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğinden bu husustaki istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; usulünce açılmış bir dava olmadığından altınların iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının da kusurlu olduğunu, tehditler ederek evden ayrıldığını, kadınlık vazifelerini yerine getirmediğini, gurur kırıcı ve küfür içerikli sözler söylediğini,saldırdığını, tırnaklayarak fiziksel şiddet uyguladığını, pandemi ve ülke koşulları nedeni ile düzenli çalışamadığını ancak bulduğu işlerde çalışarak ev ve çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığını, Bölge Adliye Mahkemesince 2019 yılı Temmuz ayında en son Türkiye'ye giriş yaptığı ve sonrasında yurtdışına çıkış yapmadığı ve dolayısıyla dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 16.10.2020 tarihinde Türkiye'de olduğu kabulüyle karar verildiğini ancak bu kabulün ... olmadığını belirterek; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 95 ..., 139 uncu vd. 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkek Mahkemeye sunduğu 16.02.2021 tarihli dilekçe ile covid nedeni ile sınırların kapalı olduğundan yurtdışından gelemediğini dava dilekçesini yeni alabildiğini beyan etmiş olup, bu haliyle dilekçenin 6100 sayılı Kanun'un 95 ... maddesi gereğince eski hale getirme talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve eski hale getirme talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilerek bu değerlendirme sonucu yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu hususun dikkate alınmayarak hüküm verilmesi ... olmadığı gibi ön inceleme duruşmasına erkeğin davet edilmeyerek, haberdar olduğu kabulü ile yargılamaya devam edilmesi de usul ve kanuna aykırı görülmüş olup, davalının dilekçesinin hatalı nitelendirilmesi ve ön inceleme duruşma davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi sonucu savunma hakkı ihlal edilecek şekilde yargılamaya devam olunarak, yazılı şekilde karar verilmesi ... olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.