Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11360 E. 2023/1941 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma, velayet, nafaka ve tazminat konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları ve usule uygun olduğu değerlendirilerek temyiz talebi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/586 E., 2022/1984 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ :18.11.2019 - 27.01.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/532 E., 2021/85 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin davalının alkol aldığını, gece hayatı olduğunu, savurgan olduğunu, eve maddî katkı yapmadığını, ev ve çocuklarla ilgilenmediğini, evin iaşesini temin etmediğini, tarafların 29 Ekim 2017 tarihinden beri ayrı olduklarını evin ihtiyaçlarını ailesinin yardımları ile karşılamaya çalıştığını ancak doğalgaz ve elektrik faturalarını ödeyemedikleri zamanların olduğunu, davalı-davacı erkeğin borç yaptığını, aileyi mali krize soktuğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap, karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının müvekkiline haber vermeden ... iline yerleştiğini, davacı-davalı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, asıl kusurlu olanın kadın olduğunu, davacı-davalı kadının oturduğu evin kira kontratının müvekkilinin üzerine olduğunu ve kira ödemelerini müvekkilinin yaptığını, davacıya ev ve mutfak giderleri için aylık ödemeler yaptığını, alkol alışkanlığının olmadığını, 25.02.2018 tarihinde davalı-davacı erkeğin kaza geçirdiğini, ağır yaralandığını, davacı- davalı kadının üçüncü bir şahıs gibi ziyarete geldiğini, kazadan sonra kendisine bakamayan müvekkilinin annesinin yanına gittiğini, davacı-davalı kadının eşi ile ilgilenmediğini, müvekkilini hırsızlıkla suçladığını, sevgilisi olduğunu iddia ettiğini bu iddiasını tüm ilçeye duyurarak küçük bir ilçede esnaf olan müvekkilinin tüm saygınlığını yitirmesine ve işlerinin azalmasına davacı-davalı kadının neden olduğunu iddia ederek davacı-davalı kadının açtığı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili için 75.000 TL maddî, 75.000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin sürekli alkol aldığı ve ailesine bakmadığı, gece hayatı yaşadığı kadının ise davalı-davacı erkeğin bir kadınla mesajlaştığını zannederek üçüncü şahıs konumundaki bu kadının babasına gidip orospu kızına sahip çık demesi nedeniyle bu şahsın babasının da ortalık yerde davalı- davacı erkeğe hakaret ettiği, davalı- davacı erkeğin geçirdiği trafik kazası sonrası yoğun bakımda kaldığı, davacı-davalı kadının sadece ziyarete gittiği ve yardıma ihtiyacı olan eşi ile ilgilenmediği, evlilik birliğinin her iki tarafın kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsıldığı ve tarafların yeniden bir araya gelerek evliliği devam ettirme imkanının kalmadığı gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun anne yanında kalıyor olması ve annesi ile kalmak istediğini beyan etmesi nedeniyle velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için 350,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, davacı -davalı kadının somut ve düzenli bir gelir sahibi olmaması, boşanma sonrasında yoksulluğa düşeceği gözetilerek kadın için 400,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi, çocuk ve kendi lehine hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğunu kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, boşanma davasının kabulü ve fer'îleri kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kendi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her iki boşanma davasının kabulü, kusura yönelik yapılan değerlendirmenin, geliri olmayan, boşanma kararı ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu oldukları, 4721 sayılı kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tazminat koşullarının taraflar yararına oluşmadığından, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı- davalı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ortak çocuk ve kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarlarının az olması nedeniyle ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL. iştirak, kadın yararına aylık 1.500,00 TL. yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin boşanma davasının reddinin gerektiğini, nafakaların miktarının az olduğunu, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini belirterek; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının boşanma davasının kabulünün yerinde olmadığını, erkek lehine manevî ve maddî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, iştirak nafakası miktarlarının fazla olduğunu ve kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat, iştirak nafakalarının miktarı, yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki tarafın boşanma davalarının kabulü, tarafların tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği ve kadın ve çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.