"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2438 E., 2022/1484 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, gerekçenin düzeltilmesi, sair istinaf istemlerinin esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/746 E., 2019/663 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve erkek yararına manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kaıdn vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların farklı yaşam tarzı ve kültürüne sahip oldukları için fikren ve mizacen anlaşamadıklarını, tarafların evliliklerinden itibaren yaklaşık bir ay beraber yaşadıktan sonra dava tarihine kadar ayrı yaşayıp halen de ayrı olduklarını, erkekten herhangi bir nafaka ve maddî-manevî tazminat talep etmediklerini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek cevap, karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin fiili olarak neden ayrıldıklarını halen bilmediğini, kadının bir sabah yüzüğünü banyoda bırakarak "evliliğe hazır değilmişim, ayrılacağız" diyerek evliliği kendi kafasında bitirdiğini, tarafların yaklaşık 1 ay aynı evde kaldıktan sonra evlilik kararı aldıklarını, böbrek nakli gibi ağır bir ameliyat ve hastalık süreci geçiren erkeğin nikah sürecinde, Almanya'ya gidiş dönüş ve Almanya'da yaptığı harcamalar olmak üzere bir çok maddî zararı olduğunu şimdilik 20.000,00 TL'sinin kadından tahsilinin gerektiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine yasal faiziyle 20.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki mesaj kayıtlarından evliliğin devamının davacı-karşı davalı kadın tarafından istenmediğinin anlaşıldığı ve kadının erkeği evden kovduğu böylelikle taraflar arasındaki evlilik birliğinin davacı-karşı davalı kadının birlikte yaşam yükümlülüğünü ihlal niteliğindeki tam kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığı erkeğin ise boşanmaya sebebiyet verecek nitelikte bir kusurunun bulunmadığından bahisle kadının açtığı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının erkeği evden kovmasının erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle erkek lehine 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, yargılama aşamasındaki ara kararla da erkeğin maddî tazminat talebinin dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının dava dilekçesinde geçimsizlik sebebi olarak somut bir vakıaya dayanmadığı, dinlettiği tanıkların da görgüye dayalı bilgilerinin olmaması nedeniyle kadının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, erkek tarafından sunulan mesaj kayıtlarından evliliğin devamının kadın tarafından istenmeyerek evden ayrılmak zorunda bırakılan erkeğin bir süre Almanya'da yaşayan teyzesinin evinde kalıp daha sonra Türkiye'ye dönmek zorunda kaldığı, bu şekilde kadının evliliğin devamını istemediği ve birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, buna karşın kadına yüklenen erkeği evden kovma kusurunun, somut maddî delillerle ispat edilememesine karşın kadına kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, kabul edilen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının yine de tam kusurlu olduğu, tarafların kusur derecesi değişmemekle birlikte kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle karar gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kadının boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun bulunmadığını taraflar arasındaki kültür ve mizaç farklılığı nticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, erkek lehine hükmedilen manevî tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verdiğini ileri sürerek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ve aleyhine hükmedilen manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne ilişkin yasal koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek lehine manevî tazminat ödenmesini gerektirecek kadından kaynaklı bir kusurun mevcut olup olmadığı ile manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince manevî tazminata hükmedilmesi için boşanmaya sebep olan olayların, tazminat talep eden tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması gerekir. Dosyada mevcut delillerden Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere kadının evliliğin devamını istemediği ve birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşılmaktadır. Davacı -karşı davalı kadının gerçekleşen bu kusurlu davranışı erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gibi kadından kaynaklanan ve erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddî bir hadisenin varlığı da kanıtlanmış değildir. Somut olayda 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşullarının davacı -karşı davalı kadın yararına gerçekleşmediği nazara alınmadan yazılı şekilde davalı -karşı davacı erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.