Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11386 E. 2024/4279 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasının yanı sıra velayet, tedbir nafakası ve iştirak nafakası konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların bozma nedeni oluşturmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1270 E., 2022/1543 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/451 E., 2019/599 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve velâyet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, velâyet davası hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı davalı erkek vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1-Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini, boşanma kararı verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

2-Davalı davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, çocuk için aylık 750,00 TL, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2014 yılı başlarında evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak bir çocukları olduğu, davacının evlilik birliği sürerken bir iş kazası geçirdiği, ciddi şekilde yaralandığı, felç kaldığı, bakıma muhtaç olduğu, bu süreçte davalının davacıyla yeterince ilgilenmediği, tanıkların beyanlarında bu hususu doğruladıkları, davalının davacıya bakmak istemediğini beyan ettiği, davalının davacının ailesini istemediği, davacıya hakaret ettiği, kadının tam kusurlu olduğu, davalının davacıya isnat ettiği kusurları ispat edemediği, alınan rapor , ortak çocuğun yaşı, halen annesi ile birlikte yaşıyor olması, davacının sağlık durumu hep birlikte değerlendirildiğinde ortak çocuğun velâyetinin davalıya verilmesinde üstün yararı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı, ihtiyaçları dikkate alınarak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, velâyet hususunda birleştirilen İstanbul 3. Aile Mahkemesi'nin 2016/837 esas 2017/514 karar sayılı dosyası ile ilgili olarak velâyet hususunda karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, yasal şartları oluşmadığından, davacı kadın çalıştığından ve yabancı ülkede yaşadığından, ayrıca usulüne uygun şekilde harcı yatırılmış bir nafaka davası olmadığından davacı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun yaşı ,ihtiyaçları gözetilerek ortak çocuk lehine nafakaya karar verildiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, birleşen davanın kısmen kabulüne, velâyet hususunda asıl dosyada karar verildiğinden, yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk için 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyet düzenlemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkilinin tedbir nafakası talebi hususunda karar verilmemesi, iştirak nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; velâyet düzenlemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkilinin tedbir nafakası talebi hususunda karar verilmemesi, iştirak nafakasının miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık boşanma, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafkası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ..'dan alınıp ...'ya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.