"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2416 E., 2022/2239 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekilleri Av. ... vd.
DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Av. ... vd.
DAVA TARİHİ : 14.07.2020 - 21.07.2020
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı- karşı davalı kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2021 tarihli ve 2020/788 Esas, 2021/472 Karar sayılı kararıyla; kadının müşterek haneden ayrıldığı, erkeğin kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğu, annesinin evliliğe müdahalede bulunduğu, kadını hocaya götürdüğü, erkeğin ailesinin müdahalesi ile cinsel hayatlarını açıkladıkları, evlilik birliğinin sarsılmasında kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 12.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı, yargılama gideri ve vekâlet ücretini yönünden; davalı- karşı davacı erkek vekili, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.03.2022 tarihli ve 2021/1544 Esas, 2022/494 Karar sayılı kararıyla; kadının evliliğin üçüncü gününde ailesi ile görüştürülmemek istenmemesi nedeni ile müşterek haneden ayrıldığı, bu nedenle müşterek haneyi ilk terkinin haklı bir nedene dayandığı, hatta evden ayrılırken annesine yönelik "beni zorla verdin" demiş ise de kadının müşterek haneden ayrıldıktan kısa bir süre sonra erkeğin giderek kadını müşterek haneye getirdiği, dolayısıyla söylenen bu sözün erkek tarafından affedilmiş sayılacağı, hal böyle olunca kadının evi ilk terkinin kadın için kusur olmayacağı, her ne kadar kadına son olayda evi terki kusur olarak verilmiş ise de tanık beyanlarına göre erkeğin altınlarla ilgili söylediği sözler nedeni ile kadının evi terkinin yine haklı nedene dayandığı, bu nedenle kadına verilecek her hangi bir kusur olmadığı, erkeğe kadını hocaya götürdüğü yönüyle yüklenen kusurun vakıa olarak dayanılmaması sebebiyle kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, erkeğe yüklenen diğer kusurların isabetli olduğu gerekçesiyle tarafların kusura yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitiyle kadının karşı davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüyle karşı davanın reddine, erkeğin yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, kadın lehine vekâlet ücretine, erkeğin kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak ve bir defaya mahsus olmak üzere 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının erkekten alınıp kadına verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 21.06.2022 tarihli ve 2022/4411 Esas, 2022/6063 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğuna, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı- karşı davalı kadının tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden hüküm kurulmak suretiyle; davacı- karşı davalı kadın yararına 17.000,00 TL maddî, 17.000,00 TL manevî tazminata, ve kadın yararına 17.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine hükmedilmiş olan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde miktarlarının azaltılması gerektiğini ileri sürerek kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Her iki taraf vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.