Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11444 E. 2023/1592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak verilen kararda hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar gözetilerek, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları ile kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı değerlendirilerek hükmedilen tazminat miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1898 E., 2022/1968 K.

DAVA TARİHİ : 13.12.2019

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı kadın lehine maddî ve manevî tazminat miktarının artırılarak hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2021 tarihli ve 2019/847 Esas, 2021/575 Karar sayılı kararıyla; davacı erkeğin kadına harçlık vermediği, yatakları ayırarak eşinden ayrı yattığı, kadına hakaretlerde bulunduğu, başka bayanlarla görüşerek güven sarsıcı davranışlar sergilediği, davalı kadının ise erkeğe hakaretlerde bulunduğu, aşırı kıskanç tavırlar sergilediği, evlilik birliğinin sarsılmasında kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, dava tarihinden karar tarihine kadar kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden geçerli olmak üzere aylık 4.000,00 TL' ye yükseltilmesine, aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı kadın vekili davanın kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2022 tarihli ve 2021/2697 Esas, 2022/136 Karar sayılı kararıyla; erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu, erkeğin çocuklara hakaret ettiği, kadına psikolojik şiddet uyguladığı sabit olduğu halde bu hususlarda kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadına verilen kusurların sabit olduğu, kadının, erkeğin ailesine hakaret ettiği, erkeğin mahallesinde oturan ... isimli kişiye hakaret ettiği, erkeği tehdit ettiği sabit olduğu halde bu hususlarda kadına kusur verilmemesinin hatalı olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin kusura yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, boşanmaya sebep olan olaylarda yine de davacı erkeğin ağır, davalı kadının az kusurlu olduğuna, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin buna ilişkin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın lehine aylık 4.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden; davalı kadın vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 11.05.2022 tarihli ve 2022/2279 Esas, 2022/4317 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki tarafların kusur dereceleri, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davalı kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, aleyhe tazminatlara hükmedilmesinin, müvekkili lehine tazminat verilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uyulmaya karar verilen bozma ilamı uyarınca karar verilip verilmediği, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.