"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1342 E., 2022/1394 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/515 E., 2022/276 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; ortak çocuk doğduktan sonra kadının sürekli olarak ...'ya taşınmak istediğini, boşanmak istediğini sıklıkla dile getirdiğini, taraflar arasında 2017 yılının temmuz ayından sonra cinsel yaşam olmadığını, birkaç kez evi tek ettiğini, erkek ailesiyle görüşmek veya çocuğu da alıp ailesine gitmek istediğinde huzursuzluk çıkardığını, çocuğa aileyi kötülediğini, ancak kendisinin sürekli ailesi ile görüştüğünü, taraflar ...'a taşındıktan sonra kadının hiç evden çıkmak istemediğini, çocukta birtakım psikolojik problemler ve korkular olduğunu, kadının bu durumu kabullenmediğini, bu sebeple tartıştıklarını ve en son 11.06.2018'de evi terk ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... erkek vekili birleşen davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; asıl davadaki dava ve cevap dilekçesini tekrar ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin her fırsatta ...'a taşınmak için kadına baskı kurduğunu ve neticede ...'a taşındıklarını, 2017 yılının haziran ayında, okulların tatil olmasından hemen sonra çocuğu da alarak evi terk edip ...'a gittiğini, ...'a giderken kadına ekmek parası dahi bırakmadığını, kadının son bir çabayla erkeğin peşinden ...'a gittiğini, erkeğin ortak çocuk 2 yaşındayken kadının evi terk ettiğinden bahsettiğini ancak bu olayda erkeğin kadını ve ailesini evden kovduğunu, erkeğin ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, tüm düzenlerini ve tatillerini aileye göre ayarladıklarını, eşini ve çocuğu fazlalık olarak görüp siz olmasanız bana emekli maaşım yeter dediğini, çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, eşinin çalışmasına engel olduğunu, erkeğin zoru ile ...'a taşınan kadının evde eşya, kapı ve pencere kolları olmadığını gördüğünü, en son kadının evi terk etmediğini, evden kovulduğunu ve çocuğu yanına almasına izin vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; asıl davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesindeki iddialarını tekrarla; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşini ...'da yaşamaya zorlayan, eşinin çalışmasına izin vermeyen, ...'daki eve eşya almayan ve eşine siz olmasanız benim maaşım bana yeter diyerek psikolojik şiddet uygulayan erkeğin ağır, eşi ile ...'a gitmek istemeyen, ...'da ailesinin yanında kalmak isteyen ve evi terk eden kadının az kusurlu olduğu, kadının kusurlarının erkeğin eylemlerine tepki niteliğinde olması nedeniyle kadının daha az kusurlu olduğu, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu ve uzman raporu ve çocuğun görüşü uyarınca ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin uygun olacağı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk İlker ...'ın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasının ve 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, hayat şartlarını iyileştirmek için ...'a taşındıklarını, ortak çocuğun annesinin etkisiyle yanlı beyanda bulunduğunu, kadının davasının, tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin gerektiğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinafa başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadına az da olsa kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, erkeğin davasının reddedilmesi gerektiğini ve tazminatlar ile nafakaların miktarının az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden istinafa başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyize başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve ortak hayatın devamına imkân vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak tarafların boşanma davalarının, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, doğru ise kadın ve ortak çocuk lehine hükmedilen fer'î miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî tazminatın miktarı yönünden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,
3.... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacı-davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalı-davacıya geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.