Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11465 E. 2023/2274 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kadının kusur oranı, davanın kabul edilip edilmemesi ve hükmedilen tazminat miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2090 E., 2022/1367 K.

DAVA TARİHİ : 28.06.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/457 E., 2019/746 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yıllardır ayrı yaşadığını, davalının müvekkiline karşı ağır hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, çocukları babalarına karşı kışkırttığını, çocukların yanında müvekkiline ağza alınmayacak sözler söylerek onların psikolojilerini bozduğunu, davalının sürekli olarak sinir krizlerine girerek müvekkilinin hayatını çekilmez hale getirdiğinden belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın reddine karar verilmesini, aksi takdirde müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşine ve eşinin ailesine "o... çocuğu, şerefsizler " şeklinde sözler sarf ederek hakaret ettiği, erkeğin ise 20.12.2017 tarihinde kadına fiziksel şiddet uyguladığı gibi ayrılık süresince kadına ve ortak çocuklara maddî yardımda bulunmadığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, ağır kusurlu olan erkeğin açtığı davada, eşine yönelik birden fazla şikayeti olan kadının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, kaldı ki evlilik birliğinin devamında davalı ve ortak çocuklar yönünden korunmaya değer bir yararın kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan Emirhan için aylık 500,00 TL, Mervenur için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki boşanma davalarının kesinleşmesi gerektiğini, davacının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, davanın reddi gerektiğini, hükmedilen maddî ve manevî tazminatın çok az olduğunu ileri sürerek davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının önceki boşanma davası olan İstanbul 3. Aile Mahkemesinin 26.09.2017 tarih ve 2016/619 Esas sayılı boşanma davası ile işbu dava arasındaki dava sebeplerinin/vakıaların farklı olması nedeniyle aynı dava olmadıklarından derdestliğin söz konusu olmadığı, davalı kadının dilekçeler aşamasında aldatma vakıasına dayanmadığından İlk Derece Mahkemesince bu kusurun erkeğe yüklenmemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı erkeğin ağır, davalı kadının az kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespiti ... ve maddî gerçeğe uygun olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, erkeğin belirtilen kusurlu davranışlarından ötürü kadının kişilik haklarının saldırıya uğraması dikkate alındığında tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, davalı kadın vekilinin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davalı kadının kusurlu olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.