"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2245 E., 2022/2240 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sorgun 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/119 E., 2022/241 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ve ailesinin kadının ihtiyaçlarını temin etmediği, ailesinin etkisinde kaldığını, erkeğin, kadının bireysel ihtiyaçları ve sağlık sorunları ile ilgilenmediği, ameliyatını kadının annesinin yaptırdığı, erkeğin engelli kardeşine, davacı-karşı davalı kadının bakması karşılığında aldığı bakım aylığını ve kadının altınlarını davalı erkeğin alarak kendi adına dükkan satın aldığı, davalı-karşı davacının kadına onur kırıcı sözler sarfettiği, erkeğin eşine karşı saygısız ve sevgisiz davrandığı, hakaret ettiği, psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığı, darp ettiği, saçlarından sürüklediği, kadını kısıtladığı, bıçak ve baltayla tehdit edip ve yaraladığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri için aylık 400,00'er TL, kadın için ise aylık 600,00 TL nafakanın dava sonuçlanıncaya kadar tedbir nafakası olarak, kararla birlikte kadın için yoksulluk, çocuklar için ise iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karış davalı kadının erkeğe karşı, onu sevmediğini daha iyilerine layık olduğunu, başkalarıyla da konuştuğunu söylediğini, davacı-karşı davalı kadının erkeğe iftira attığını, bunun neticesinde erkeğin evden uzaklaştırma aldığını, davacı-karşı davalı kadının sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, erkeğin bu durumu kadına ait günlüğü okuyarak öğrendiğini, kadın adına kayıtlı telefon hattının incelenmesi neticesinde sadakatsizliğinin ispatlanacağını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkek lehine 1.000,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ödenmesine, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesine, ortak çocukların her bir için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakasına, bu nafakaların kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına karşı fiziksel şiddette bulunduğu, hakaret ve küfür içerikli sözler sarf ettiği, ehliyet almasına ve liseyi bitirmesine izin vermediği, ailesinin gelmesini istemediği, eşine ve çocuklara karşı cimri davrandığı, ihtiyaçlarını karşılamadığı, annesinin de aynı şekilde kadına karşı kötü davrandığı, bıçakla ve baltayla tehdit ettiği, kadının ailesine karşı da cimri ve kötü davrandığı, kadına karşı sevgisiz olduğu, kök ailesiyle birlikte eşini ve çocuklarını kötü koşullarda yaşattığı, ailesinin yönlendirmesiyle hareket ettiği, kadın ameliyat olduğunda ilgilenmediği, yine ortak çocuğun tedavisinde de ilgisiz kaldığı, davacı-karşı davalı kadının ise sadakat yükümüne aykırı davranışta bulunduğu, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, idrak yaşındaki ortak çocukların görüşleri ve idrak çağında olmayan ortak çocuğun ayrılık sürecinde anne yanında kalıyor oluşu ile sosyal inceleme raporundaki tespitler göz önüne alındığında ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri lehine aylık 200,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle 400,00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 600,00 TL'ye yükseltilmesine, kadının geliri ve malvarlığı bulunmadığından kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, erkeğin ağır kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde; davalı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası , velâyet, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ile reddedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının sadakatsizlik eylemine rağmen aleyhine maddî ve manevî tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakalara ilişkin şartların oluşup oluşmadığı ile miktarların dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.