Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11516 E. 2023/2479 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve usul hükümleri gözetilerek, davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1016 E., 2022/1646 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/82 E., 2021/271 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkiline baskı uyguladığını, yalan söylediğini, alkol kullandığını, psikolojik şiddet uyguladığını, telefonuna şifre koyup vaktinin çoğunu internette geçirdiğini, lavaboya girip kapıyı kilitlediğini, müvekkilinin davalı erkeğin madde kullandığından şüphelendiğini, müvekkilinin ailesine soğuk davrandığını, müvekkilini ... düşürdüğünü, aşağıladığını, aşırı derecede kıskanç olup öfke kontrol problemi olduğunu, emir verdiğini, son olarak 09.02.2019 tarihinde davalının yine alkollü şekilde baskı uygulayıp hakaret ederek psikolojik şiddet uyguladığını, zorla karşısına oturduğunu, müvekkili dinlemek istemediğinde evden kovduğunu, müvekkilinin de bir kaç parça eşyasını alarak evden ayrıldığını iddia ederek tarafların sürekli küsüp özür dilediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili için 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, erkeğin dava dilekçesinde yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin evlilik içerisinde her türlü şiddetle karşı karşıya kaldığını, erkeğin müvekkilini sinkaflı küfürle evden kovduğunu, müvekkilinin evi terk etmediğini her hangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak, asıl davanın ve taleplerinin kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kadının ailesinin birliğe müdahale ettiğini, kadının ve ailesinin müvekkiline karşı ... düşürücü ve ... kırıcı söz ve davranışlarda bulunduğunu, kadının müvekkiline bağırdığını, evi terk ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sebepsiz yere terk ettiğini, müvekkilinin bu konuda hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin alkol almadığını, madde kullanmadığını, müvekkilinin eş olarak tüm görevlerini eksiksiz yerine getirdiğini beyan ederek dava dilekçesindeki taleplerini tekrar etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin alkol kullandığı, hatta alkol dışında farklı maddeler kullandığı, ortamlarda hareketlerinin değiştiği, etrafa boş boş baktığı, eşini ailesinin yanında azarladığı, kılık kıyafetine gereğinden fazla karıştığı, eşinin hastalığı döneminde eşine yeterli ilgiyi göstermediği, eşine psikolojik baskı uyguladığı, eşinin ailesine kötü davrandığı, kadının ise; annesinin etkisi altında kaldığı, müşterek evi terk ettikten sonra erkeğin barışma girişimlerine karşı kayıtsız kaldığı, yapıcı davranmadığı, bu sebepler doğrultusunda tarafların birbirlerine karşı boşanma davaları açmakta haklı oldukları, olayların bu noktaya gelmesinde erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu bu sebeple açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kusur durumu, tarafların evli kaldıkları süre ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; kadın için tedbir ve toptan biçimde yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdirine, erkeğin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle 400,00 TL tedbir ile 9.600,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline mahkemece yüklenen kusurlara ilişkin delil ya da tanık beyanı bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin soyut, belirsiz ve yoruma dayalı olduğunu, kadının kusurlarının sabit olduğunu, müvekkilinin kusuru kanıtlanamadığından kadının davasının kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadının birliğin temelinden sarsılmasına kendisinin sebebiyet verdiğini, bu nedenle nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin ne yaparak kadının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu kararda gösterilmediğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka, maddî ve manevî tazminat ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepler

Davalı karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka, maddî ve manevî tazminat ile reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davacı karşı davalı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile davalı karşı davacı erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.