Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11543 E. 2023/2505 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, evlilik birliğinin devam ettiğini ve olayların affedildiğini ileri sürerek boşanma kararına itiraz etmesi üzerine, boşanmaya sebep olan olayların evlilik birliğini temelden sarsacak nitelikte olup olmadığı ve kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/940 E., 2022/1700 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/159 E., 2021/118 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eve gece geç saatlerde alkollü şekilde geldiğini, küfredip üzerine yürüdüğünü, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, ilgisiz olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, kadına şiddet uyguladığı, evine karşı ilgisiz kaldığı, ... sarsıcı hareketlerde bulunduğu ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacının evliliğin sona ermesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye bırakılmasına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar tarihinden itibaren 500,00 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan tahsili ile ortak çocuğa velâyeten davacı anneye verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra bu miktar nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine 300,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar tarihinden itibaren aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra bu miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 9.000,00 TL manevî, 9.000,00 TL maddî tazminatın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili ; maddî ve manevî tazminatın az olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili ; af kapsamında olan olayların davaya dayanak yapıldığını, boşanma ve fer'îsi niteliğindeki tüm kararların kaldırılmasını isteyerek kararın tamamı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğu, sair hususlar kanuna ve usule uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadının maddî ve manevî tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kararın ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat takdirine, davalı erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili; temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; yaşanan olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, olayların kadın tarafından affedildiği buna göre davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın davanın kabulü ve fer'îleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.